Adı:Reneesme Cullen [bellanın annesinin adı rene edward ın annesinin adı esme olduğu için birleştirilmiş]
Özellikleri:
~Hem yemek yiyerek hemde kanla beslenebiliyor. Ama kendisi kanla beslenmeyi tercih ediyor.
~Yarı vampir olmasına rağmen kalbi atıyor. Damarlarında kan dolaştığından kızarabiliyor.
~Dişlerinde zehir (venom) yok.
~Derisi beyaz ama kalbi attığı için buz gibi değil.
Hatta Renesmee'nin vücut ısısı normal bir insanınkinden fazla (tıpkı kurtadamlarda olduğu gibi).
~Renesmee yarı-vampir olduğundan günışığında derisi, diğer Cullenlardan biraz daha farklı.
Şöyle tasvir edilmiş ingilizce olarak:
"Unlike her family's skin, Renesmee's skin glows in the sunshine rather than sparkling like diamonds."
~Gözleri, Bella'nınkiler gibi çikolata kahverengisi. Saçları Edward'ınki gibi bronz renkte.
~Bazı vampirlerde olduğu gibi, Renesmee'nin de özel bir yeteneği var.
Kendi düşüncelerini insanlara okutabiliyor. Dokunduğu kişinin zihninde belirli görüntülerin oluşmasını sağlıyor. Ve kalkanları kırabiliyor.
~Zihinsel ve fiziksel açıdan çok hızlı büyüyor.
Renesmee doğduktan sadece birkaç ay sonra konuşabiliyor, koşabiliyor, ava çıkabiliyor.
Breaking Dawn ile ilgili:
[Bellanin hasta olmasinin bir sebebi de bebeğin surekli iceriden Bellanin kanini emmesi. YAni icten icten yiyip bitiryor Bellayi. Carlisle ve Edward daha dogrusu butun vampir dunyası boyle bir seyin olabilecegini, yani vampir -insan birlikteliginden bir bebek dunyaya gelebilecegini hic bilmedikleri icin bebegin gelisimi, ne yedigi hakkinda bir bilgiye sahip degillerdi. Ayrica bebek daha cok vampir ozelligi tasidigi icin derisi de tipki Edward ve diger vampirler gibi kalin oldugu icin ultrasound makinasida bebegin goruntulenmesini saglayamiyordu. Bu yuzden kör kuyu gibi, bebek hakkinda kalp atislari disinda hicbir bilgiye sahip degilllerdi. Bir gun Carlisle bebek hakkinda JAcopa bilgi verirken yani bebek hakkinda hicbir bilgiye sahip olmadiklarini anlatirken , Jacop icinden "ona kan verseniz eminim doyacaktir" diye dalga gecerek düşündü. BUnu Edward duydu ve hemen uygulamaya koyuldular. Bellaya bardakla kan getirdiler. Once bellanin tiksinecegini zannettiler ama Bella kokusundanda tadindan da tiksinmedi hoslandi bile.KAdinların hamilelikte aşerme olayi gibi birsey. Boylece birazik olsun bebegin iceride sakin durmasini sagladilar.
Bebek bir sure buyudukten sonra Bellanin kemiklerini iceriden kirmaya basladi. Cunku iceride yasayabilecegi ortam kuculmeye bebek de hergun büyümeye baslamisti. Bellanin olmesi kacinilmaz bir olaydi.
Edward Bellanin hamileligini ilk ogrendigi anda (balayinda ogrendiler) hemen bellayı carlisle a goturup bebegi aldirmak istedi ama Bella bunu anladigi an Edwarda hicbir sey soylemeden Rosalie yi aradi ve bebegi korumasi icin yardim istedi.Rose'un hayatta en cok istedigi sey bebek oldugu icinde bu teklifi gozu kapali kabul etti ve bebegi carlisle ve Edwarddan korudu.Aslinda Edwardi Bellaya neredeyse yaklastirmadi diyebiliriz. Tuvalete bile kendisi kucaginda goturdu..Edward sadece Bellanin dizlerine kahrolmus bir sekilde onun çöküşünü izlemek zorunda kaldi. Bütün bunlari yaparken Bellanin plani tabii ki hala vampir olmakti. Eger bebek dogarken ölürse biliyordu ki edward onu vampire cevirecekti. Ama bilmedigi birsey vardi ki Bella ölmeden önce bebek içten içe onu kemirdigi için vampir olacak kadar gücü kalmayabilirdi ,bünyesi bunu kaldiramayabilirdi.Carlisle bu sekilde düşünüyordu. Fakat Edward zehiri bellanin tam kalbine vurmayi onerdi Carlisle'a. Ve bunu denedi. Bella Ölünce kalbi daha durmadan , zehiri damarlara değilde direk kalbe verdigi icin Bella hemen toparlandi ve iki uc gun icinde vampir olarak dünyaya gözlerini açti.
Bu arada EdwardBella'ya zarar verdiği için bebeği sevemiyor bir türlü; ama düşüncelerini duyana kadar... Renesmee'nin Bella'yı çok sevdiğini ve ona zarar vermek istemediğini, onların her söylediğini anlayıp annesinin karnında kendini kontrol etmeye çalıştığını öğrenince o da umutlanmaya başlıyor.
Özellikleri:
~Hem yemek yiyerek hemde kanla beslenebiliyor. Ama kendisi kanla beslenmeyi tercih ediyor.
~Yarı vampir olmasına rağmen kalbi atıyor. Damarlarında kan dolaştığından kızarabiliyor.
~Dişlerinde zehir (venom) yok.
~Derisi beyaz ama kalbi attığı için buz gibi değil.
Hatta Renesmee'nin vücut ısısı normal bir insanınkinden fazla (tıpkı kurtadamlarda olduğu gibi).
~Renesmee yarı-vampir olduğundan günışığında derisi, diğer Cullenlardan biraz daha farklı.
Şöyle tasvir edilmiş ingilizce olarak:
"Unlike her family's skin, Renesmee's skin glows in the sunshine rather than sparkling like diamonds."
~Gözleri, Bella'nınkiler gibi çikolata kahverengisi. Saçları Edward'ınki gibi bronz renkte.
~Bazı vampirlerde olduğu gibi, Renesmee'nin de özel bir yeteneği var.
Kendi düşüncelerini insanlara okutabiliyor. Dokunduğu kişinin zihninde belirli görüntülerin oluşmasını sağlıyor. Ve kalkanları kırabiliyor.
~Zihinsel ve fiziksel açıdan çok hızlı büyüyor.
Renesmee doğduktan sadece birkaç ay sonra konuşabiliyor, koşabiliyor, ava çıkabiliyor.
Breaking Dawn ile ilgili:
[Bellanin hasta olmasinin bir sebebi de bebeğin surekli iceriden Bellanin kanini emmesi. YAni icten icten yiyip bitiryor Bellayi. Carlisle ve Edward daha dogrusu butun vampir dunyası boyle bir seyin olabilecegini, yani vampir -insan birlikteliginden bir bebek dunyaya gelebilecegini hic bilmedikleri icin bebegin gelisimi, ne yedigi hakkinda bir bilgiye sahip degillerdi. Ayrica bebek daha cok vampir ozelligi tasidigi icin derisi de tipki Edward ve diger vampirler gibi kalin oldugu icin ultrasound makinasida bebegin goruntulenmesini saglayamiyordu. Bu yuzden kör kuyu gibi, bebek hakkinda kalp atislari disinda hicbir bilgiye sahip degilllerdi. Bir gun Carlisle bebek hakkinda JAcopa bilgi verirken yani bebek hakkinda hicbir bilgiye sahip olmadiklarini anlatirken , Jacop icinden "ona kan verseniz eminim doyacaktir" diye dalga gecerek düşündü. BUnu Edward duydu ve hemen uygulamaya koyuldular. Bellaya bardakla kan getirdiler. Once bellanin tiksinecegini zannettiler ama Bella kokusundanda tadindan da tiksinmedi hoslandi bile.KAdinların hamilelikte aşerme olayi gibi birsey. Boylece birazik olsun bebegin iceride sakin durmasini sagladilar.
Bebek bir sure buyudukten sonra Bellanin kemiklerini iceriden kirmaya basladi. Cunku iceride yasayabilecegi ortam kuculmeye bebek de hergun büyümeye baslamisti. Bellanin olmesi kacinilmaz bir olaydi.
Edward Bellanin hamileligini ilk ogrendigi anda (balayinda ogrendiler) hemen bellayı carlisle a goturup bebegi aldirmak istedi ama Bella bunu anladigi an Edwarda hicbir sey soylemeden Rosalie yi aradi ve bebegi korumasi icin yardim istedi.Rose'un hayatta en cok istedigi sey bebek oldugu icinde bu teklifi gozu kapali kabul etti ve bebegi carlisle ve Edwarddan korudu.Aslinda Edwardi Bellaya neredeyse yaklastirmadi diyebiliriz. Tuvalete bile kendisi kucaginda goturdu..Edward sadece Bellanin dizlerine kahrolmus bir sekilde onun çöküşünü izlemek zorunda kaldi. Bütün bunlari yaparken Bellanin plani tabii ki hala vampir olmakti. Eger bebek dogarken ölürse biliyordu ki edward onu vampire cevirecekti. Ama bilmedigi birsey vardi ki Bella ölmeden önce bebek içten içe onu kemirdigi için vampir olacak kadar gücü kalmayabilirdi ,bünyesi bunu kaldiramayabilirdi.Carlisle bu sekilde düşünüyordu. Fakat Edward zehiri bellanin tam kalbine vurmayi onerdi Carlisle'a. Ve bunu denedi. Bella Ölünce kalbi daha durmadan , zehiri damarlara değilde direk kalbe verdigi icin Bella hemen toparlandi ve iki uc gun icinde vampir olarak dünyaya gözlerini açti.
Bu arada EdwardBella'ya zarar verdiği için bebeği sevemiyor bir türlü; ama düşüncelerini duyana kadar... Renesmee'nin Bella'yı çok sevdiğini ve ona zarar vermek istemediğini, onların her söylediğini anlayıp annesinin karnında kendini kontrol etmeye çalıştığını öğrenince o da umutlanmaya başlıyor.