Aradan çok kısa bir süre gecmısti ki Edward bana önceliklerimi hatırlattı.
Sadece tek bir kelime söylemesi yeterliydi
‘Renesmee..’
Derin bir nefes aldım.Birazdan uyanmıs olacaktı. Neredeyse sabah saat 7 olmalıydı.Gozlerı benı arıyacak mıydı? Aniden panige yakın bir his tüm vucudumu dondurdu.Bugün nasıl gorunecektı?
Edward icinde bulundugum stresi hissetti. ‘Hersey yolunda,askım.Giyin ve sonra 2 sanıye ıcınde eve dönmus olacagız.
Muhtemelen suan bir karikatüre benziyordum,ona baktım-elmas vücudu iceri sızan ısıkla hafıfce parıldıyordu-sonra batıya döndüm,Renesmee ‘nin beni bekledıgı yere,sonra tekrar ona baktım,sonra tekrar Renesmee’ye,kafamı sanıyede yarım düzine kadar oradan oraya cevırıyordum.Edward gülümsedi,fakat kahkaha atmadı;o güclü bir adamdı.
‘Hersey denge ile ilgili,askım.Sen bunda çok iyisin,herseyı yerli yerine oturtmanın çok uzun bir zaman olacagını sanmıyorum.
‘Hem bütün gece bizim,degıl mi?’
Genisce gülümsedi.’Suan gıtmemız gerekmeseydi senin giyinmene izin vermeye katlanabılecegımi mi sanıyorsun?’
Bu, gündüz saatlerını atlatmama yeterlı olmak zorundaydı.Beni ele gecıren,alt üst eden bu arzuyu dengelemelıydım ki iyi olabileyim-kelimeyi dusunmek zordu.Renesmee çok gercek olmasına ve yasamımda hayati bir önem tasımasına ragmen,hala kendimi bir anne olarak dusunmekte zorlanıyordum.Sanırım bu fıkre alısmak ıcın 9 ay gecırmeyen herkes aynı seyı hıssederdı.Bir de saat bası degısen bir cocukla.
Renesmee’nin hızlı yasamının dusuncesı anında beni yenıden strese soktu.Alice’in ne yaptıgını ogrenmeden once çok süslü,tahta oymalı kapınının onunde nefesımı tutmak ıcın bile duraksamamıstım.Elıme gelen ilk seyleri giyme niyetiyle acıverdim.Bunun bu kadar kolay olmayacagını bilmeliydim.
‘Hangileri benim?’tısladım.Vaat ettıgı gibi ,oda yatak odamızdan daha büyüktü.Evin geri kalanını bir araya getırsek bıle yıne de daha buyuk olmalıydı,ama pozitif olmalıydım.Alice’in Esme’yi klasık ölcüleri göz ardı etmesi ve bu devasa seye ızın vermesı ıcın onu ikna etmeye calısırken gozumde canladırdım.Bu savası nasıl kazandıgını merak ettim.
Hersey sıra halinde eskiden kalma beyaz gıysı bohçalarına sarmalanmıstı.
‘Bildigım kadarıyla,bu raftaki hersey-duvarın yarısından itibaren kapının soluna kadar uzanan kısma dokundu-senin.’
‘Hepsi mi?’
Omuz silkti
‘Alice’ dedik ikimiz birden.O,Alice’in adını bir acıklama gibi soyledı ;bense küfür gibi
‘İyi’ mırıldandım,ve en yakındakı giysi bohçasının fermuarını actım.İcindeki ipek geceligi gordugumde nefesımı tuttum ve homurdandım-şeker pembesi
Giyebilecek normal birsey bulmak bütün günümü alacaktı!
‘Yardım etmeme izin ver’ diye teklif etti Edward.Havayı dikkatlice kokladı ve sonra uzun odanın gerisine dogru bir kokuyu izledi.Orada gömme bir dolap vardı.Tekrar kokladı,sonra bir cekmece actı.Zafer kazanmıs bir sırıtmayla , taşlanmış bir kot cıkardı
Onun bedenine uydum.’Bunu nasıl yaptın?’
‘Herseyın oldugu gibi kotun da kendine has bir kokusu var.’
Baska bir rafa dogru burnunu izledi.Uzun kollu beyaz bir t-shirt cıkardı ve t-shirt ü bana fırlattı.
‘Tesekkurler’ dedim coskuyla.Bu tımarhanede yapacagım ileriki arayıslarım ıcın kokuyu ezberlemeye calısarak her bır kuması kokladım.İpek ve sateni anımsadım;bunlardan kacınmalıydım.
Kendi kıyafetlerini bulması sadece saniyelerini aldı-eger onu soyunukken görmeseydim,haki pantalonu ve soluk bej kazagıyla Edward’dan daha güzel hicbirsey olmadıgına yemin edebilirdim-ve sonra elimi tuttu.Saklı bahceye dogru fırladık,tas duvarın üzerinden atladık ve ölümüne bir hızla ormana daldık.Yarısabilelim diye elimi serbest bıraktım.Bu seferlik beni yendi.
Renesmee uyanmıstı;yerde Rose ve Emmett ile oturuyordu, bükülmüs kücük bır yıgın gumus catal bıcak takımıyla oynuyordu.Sag elinde parcaladıgı bir kasıgı tutuyordu.Camdan beni gizlice gözetler gözetlemez kasıgı yere fırlattı-tahta üzerinde bir cukur olusturdu- Benim yönümü isaret etti.Seyircileri güldü;Alice,Jasper,Esme ve Charlisle koltukta oturmus sanki en dıkkat cekıcı fılmmıs gibi onu izliyorlardı.
Kahkahaları henüz baslamadan kapıdan girdim odaya dogru sıcradım ve aynı sanıyede onu yerden kaldırdım.Birbirimize genısce gülümsedik.
Farklıydı ,ama çok da degıl.Yine bıraz daha uzamıstı,Boyutları onu bebeklıkten cıkarmıs cocukluga sürüklemisti.Sacları biraz daha uzamıstı ,bukleleri her hareketıyle yaylanıyordu.Geri donus yolculugumda hayal dunyamın olabıldıgınce vahsı olmasına ızın vermıstım ve çok daha kotusunu hayal etmıstım.Abartılı korkularım sayesınde,bu kucuk degısımler neredeyse benı rahatlatmıstı.Charlisle nın olcumlerı olmadan da degısıklıklerın dune oranla daha yavasladıgından emındım.
Renesmee yanagımı oksadı.İrkildim.Yine acıkmıstı.
‘Ne kadar zamandır uyanık?’Edward mutfak kapısına dogru gozden kaybolurken sordum.Ne dusundugünu gorerek ona kahvaltısını getırmeye gıttıgınden emındım.Eger onu tanıyan tek kısı olsaydı ondaki bu kucuk tuhaflıgı hıc fark edip etmeyecegını merak ettım.Onun icin ,muhtemelen herhangı bırını duyması gibi olurdu.
‘Sadece birkac dakıka daha ,’ dedi Rose.’Seni yakında cagıracaktık.Seni soruyordu-istiyordu daha iyi bir tanımlama olur.Esme ikinci en iyi gumus servisini kucuk canavarı eglendırmek ıcın feda etti.’Rose Renesmee’ye o kadar sevgı dolu gulumsedı kı bir yergı soz konusu degıldı. ‘Biz senin…ıı..canını sıkmak ıstemedık’
Rosalie dudagını ısırdı ve kahkaha atmamaya calısarak etrafına bakındı.Arkamda Emmett in sessız kahkahasını hıssedebılıyordum.
Cenemi kaldırdım. ‘Odanı en kısa zamanda hazırlayacagız.’dedım Renesmee’ye. ‘Kır evini seveceksin.Büyüleyici.’Esme’ye baktım.’Tesekkurler Esme.çok tesekkurlerler.Tek kelımeyle mukemmel.’
Esme cevap veremeden.Emmett yeniden kahkalarla guluyordu-bu sefer sessız degıldı.
‘Yani hala duruyor mu?’Kısnemelerı arasından soylemeyı basardı. ‘Siz ikinizin sımdıye kadar orayı harabeye cevırdıgınızı dusunmustum .Dun gece ne yapıyordunuz?Devlet borcunu mu tartısıyordunuz?’Kahkaha attı.
Dislerımı gıcırdattım ve kendıme dun ofkeme yenık dustugumde neden oldugum negatif sonucları hatırlattım.Elbette,Emmett Seth kadar kırılgan degıldı …
Seth’ i dusunmek merak etmeme neden oldu. ‘Kurtadamlar bugün nerede?’pencereden dısarıya goz gezdırdım ,fakat Leah’ın yolda oldugüna daır hıcbır ız yoktu.
‘Jacop bu sabah erkenden gıttı’dedi Rosalie kaslarını catarak. ‘Seth onun arkasında gıttı.’
‘Neden bu kadar üzgündü?’Edward Renesmee’nin bardagıyla odaya donerken sordu.Rosalie’nin aklında söylediklerınden daha fazlası olmalıydı.
Nefes almadan,Renesmee’yi Rosalie’ye verdim.Süper-irade,belki,ama onu besleyebılmem imkansızdı.Henuz degıl.
‘Bilmiyorum-yada umrumda degıl’Rosalie mırıldandı,ama Edward’ın sorusunu tam olarak cevapladı. ‘Nessie’yi uyurken izliyordu,moron gibi agzı acıktı ve sonra ayakları uzerıne zıpladı sonra fırladı gitti./ondan kurtulduguma memnundum.Burada ne kadar çok zaman gecırırse ,kokudan kurtulma sansımız okadar azalır.
‘Rose’Esme nazıkce azarladı.
Rosalie saclarını attırdı. ‘Sanırım bır onemı yok.Burada o kadar uzun süre kalmayacagız’
‘Hala dogruca New Hampshire ‘a gıtmemız ve ıslerı halletmemiz gerektıgını soyluyorum’dedi Emmett, belli ki bir önceki konusmayı devam ettiriyordu ‘Bella zaten Dartmouth’a kaydoldu.Okulla basa cıkması uzun surmeyecek gibi duruyor.’satasan bır sırıtmayla bana bakmak ıcın döndü.Eminim sınıflarının gözdesi olacaksın… Görünüse gore geceleri ders calısmanın yanı sıra yapacak daha ılgı cekecek bırsey yok senın ıcın’
Rosalie kıkırdadı.
Sinirlerine hakim ol,sinirlerine hakim ol, kendi kendime tekrarlayıp durdum.Ve sonra kendıme hakım oldugum ıcın kendımle gurur duydum.
Edward ‘ın yapamamasına ıse oldukca sasırdım.
Hırladı-ani,şaşırtan kulak tırmalayıcı bır ses-ve fırtına bulutları gibi sımsıyah bir öfke yüzünü kapladı
Hicbirimiz cevap veremeden,Alice ayaklanmıstı.
"O ne yapıyor? O köpek ne yapıyor bütün günkü planımı bozdu. ( Jacop renesmee yi uyurken izliyor agzı açık birşekilde rosalie onu morona benzetiyor ve sonra birden jacop fırlayıp gidiyor) Hiçbir şey göremiyorum. Hayır! Bana işkenceci gözlerle bakti. “ Şu haline bak! Giysi dolabını nasıl kullanacagını sana göstermem gerek.(bellanın giysi dolabındaki kıyafetler herzamanki gibi alice in seçimi ve bella onları giymek istemiyor Edward ın bi kotunu ve t-shirt ünü giyiyor.)
Bir saniye için jacop a minnettardım ne yapmak üzere olursa olsun.
Ve sonra Edward ellerini yumruk yaptı ve hırladı, “ Charlie ile konuştu.Charlie nin onu izleyecegini düşünüyor.Buraya geliyor.Bugün”
Alice titreyen sesiyle birşeyler söyledi ve sonra arka kapıya şimşek gibi fırladı.
“Charlie’ye mi söyledi?” zorlukla soluyordum.” Ama –anlamıyor mu?Bunu nasıl yapabilir?Charlie benim hakkımdakileri bilmemeli.Vampirler hakkındakıleri!Bu onu Cullens ların bile kurtaramayacakları bir tehlikeye sokacak.” Hayir!”Edward dişleri arasindan konuşuyordu. “ Jacop şu an yolda”
Daha doguda yagmur başlamış olmalıydı.Jacop kapıdan içeri ıslak saçlarını bir köpek gibi sallayarak,beyaz halının ve kanepenin üzerine küçük gri benekler bırakan su damlacıklarını saçarak girdi.Dişleri koyu dudaklarının tersine parıldıyordu;gözleri ışıltılı ve heyecanlıydı.Sarsak hareketlerle yürüdü,sanki babamın hayatını mahvetmekten heyecan duyuyor gibiydi.
"Selam çocuklar" sırıtarak bizi selamladı.Tam bir sessizlik hakimdi.
Leah ve Seth insan formunda-şimdilik- tam arkasındaydılar;ikisinin de elleri odadaki tansiyon yüzünden titriyordu.
“Rose” dedim kollarımı uzatarak.Tereddütsüz Rosalie Renesmee yi kollarıma verdi.Onu haraketsiz kalbime dogru bastırdım,onu bir tılsımmış gibi tutuyordum kollarımda.Onu tamamen,öfkeden çok mantıga dayanan jacop ı öldürme kararım kesinleşinceye kadar kollarımda tutacaktım
Hala izliyor ve dinliyordu.Acaba ne kadarını anlamıştı?
"Charlie birazdan burada olur." dedi jacop. "An meselesi.Bahse girerim Alice sana bir güneş gözlügü yada öyle bişe getiriyordur?"
"Çok fazla tahmin yürütüyorsun" dişlerimin arasından tısladım. "Sen... ne... yaptın?"
Jacop ın gülümsemesi kesildi, ama hala ciddi olarak cevap vermek için fazla sersemlemişti. "Sarışın ve Emmett bu sabah gidişiniz ve hepinizin ülkeyi baştan başa kat edeceginizle ilgili beni uyandırdılar. Sanki gitmenize izin verirmişim gibi. Charlie buradaki en büyük sorundu,degil mi? işte, problem çözüldü."
“Sen ne yaptıgının hiç farkında mısın? Onu içine ittigin tehlikenin?”
Homurdandı. "Onu tehlikeye atmadım. Senin dışında. Ama sende şu doga üstü irade kontrolü var degil mi? Bana sorarsan akıl okumak kadar iyi olmasa da… Daha az heyecan verici."
"Bu sadece bir teori, kırma" Edward homurdandı. "Bunu Charlie üzerinde test edebilecegimizi mi düşünüyorsun" Karşı koyabilse bile Bella'yı içine soktugün fiziksel acıyı düşündün mü? Ya da yapamazsa çekecegi duygusal acıyı? Sanırım artık Bella’ya ne olacagı seni ilgilendirmiyor!
Renesmee endişeyle parmagını yanagıma dokundurdu.
Edward ın sözleri sonunda Jacop ın ruh halini degiştirdi. jacop somurttu "Bella acı içinde mi olacak?"
"Bogazına kızgın ütü basmışsın gibi!"
Taze insan kanı kokusunu anımsayarak irkildim.
"Bunu bilmiyordum." Jacop fısıldadı.
"Belki de önce sormalıydın." Edward dişlerinin arasından homurdandı.
"Beni durdururdunuz"
"Durdurulmalıydın"
"Bu benimle ilgili degil," sözlerini kestim. Renesmee kollarımda, sakın ve aklı başındaydım. "Bu Charlie ile ilgili Jacop. Onu bu şekilde nasıl tehlikeye atabildin? Şimdi onun için de mi ölümü yada vampir hayatı düşünüyorsun? Sesim akan gözyaşlarımın yüzünden titredi.
Jacop hala Edward ın suçlamalarıyla tedirgindi, fakat benimkiler onu pek sıkıyormuş gibi görünmüyordu. "Sakin ol Bella. Ona söylemeyi düşünmediginiz hiçbir şeyi söylemedim"
"Ama buraya geliyor!"
"Evet, amaç bu. Senin planın onun yanlış varsayımlarda bulunmasını saglamak degil miydi? Sanırım ilgiyi çok daha başka yere çektim"
"Şunu lafı dolandırmadan dogruca söyle Jacop, bunun için fazla sabrım yok"
"Ona senin hakkında hiçbir şey söylemedim Bella. Gerçekten. Ona kendimden bahsettim şey, şov muhtemelen daha iyi bir eylem."
"Charlie nin önünde degişti" Edward tısladı.
Fısıldadım, "sen.. ne?"
"O cesur. Senin kadar. Bayılmadı, kusmadı yada öyle bir şey. Söylemeliyim ki etkilendim. Kıyafetlerimi çıkarırken onu görmeliydin. Çok komikti" Jacop kıkırdadı.
"Sen kesinlikle bir moronsun. Ona kalp krizi geçirttirebilrdin!"
"Charlie iyi. Dayanıklı. Bir dakika düşünürsen eger burada sana bir iyilik yaptıgımı göreceksin"
"Rosalie’ye Renesmenee yi vermeden ve kafanı patlatmadan önce söyledigin her bir kelimeyi bana anlatman için 30 saniyen var. Seth bu sefer beni engelleyemeyecek."
"Tanrı askına Bells.eskiden bu kadar melodramatik degildin.Bu bir vampir seyi mi?"
"26 saniye"
Jacop gözlerini devirdi ve en yakındaki sandalyeye çöktü. Küçük sürüsü yanına yanastı, göründügü gibi rahat degildi; leah'ın gözleri benim üzerimdeydi, dislerini hafiften çıkarttı.
"Bu sabah Charlie’nin kapısını tıkladım ve oana benimle bir yürüse çıkmasını istedim. Kafası karıstı, fakat ona bunun senin hakkinda ve tekrar kasabaya döndugünu söyledigimde ormana kadar beni takip ettti. Ona artık hasta olmadıgını ve islerin biraz tuhaflastıgını ama iyi oldugünu söyledim. Seni görmek için sıçradı ama önce ona göstermek istedigim birsey oldugünu söyledim. Ve sonra degistim" Jacop omuz silkti.
Dislerimi birbirine kenetledim. "Herbir kelimeyi istiyorum dedim seni canavar"
"Sey, sadece 30 saniyem oldugünu söylemistin-tamam tamam, bir bakalım… Geri insan halime burundum ve giyindim ve sonra tekrar nefes almaya basladı,oan söyle bir sey söyldim, 'Charlie, yasadıgın isandıgın dunyada yasamıyorsun. iyi haber, hiçbir sey degismedi-simdi biliyor olmanın dısında. Hayat aynen devam edecek her zaman oldugu gibi. Geriye dönup bunlardan hiçbirine inanmıyormus gibi yaparak yasayabilirsin'
"Kafasını toplaması bir dakikasını aldı ve sonra seninle ilgili gerçekten neler oldugünu bilmek istedigini söyledi. butun bu nadir hastalık mevzusunu. Ona hasta oldugünu ama simdi iyi oldugünu sadece iyilesme surecinde biraz degismek zorunda kaldıgını söyledim. 'Degismek' derken ne demek istedigimi sordu ve ben de ona artık Renee den çok Esme ye benzedigini söyledim."
Ben korku içindeyken Edward tısladı; butun bunlar tehlikeli bir yönde ilerliyordu
"Birkaç dakika sonra bana senin de bir hayvana dönusup dönusmedigini sordu, Ve ben de o kadar havalı olmayı ruyasında görur dedim." Jacop kıkırdadı.
Rosalıe tiksinir gibi ses çıkardı.
"Ona kurtadamlar hakkında daha çok sey anlatmaya basladım,ama butun herseyi söyleyemeden-Charlie beni durdurdu ve sadece spesifik seyleri bilmek istedigni söyledi. Sonra Edward ile evlenerek kendini neyin içine attıgının farkında olup olmadıgını sordu, ben de 'elbette,bunu yıllardır biliyordu, forks a geldiginden beri' dedim. Bundan pek hoslanmadı. Butun bunları sisteminden atması için bagırıp çagırmasına izin verdim. Sakinlestikten sonra iki sey istedi. Seni görmek istedi."
Derinden iç geçirdim "istedigi diger sey neydi?"
Jacop gulumsedi. Bunu seveceksin. Asıl istedigi mumkun oldugünca az sey bilmek. Bilmesi gerçekten önemli degilse kendine saklaman. sadece bilmesi gerekeni bilmek istiyor."
Jacop kapıdan içeri girdiginden beri ilk kez rahatladım. "bununla basa çıkabilirim"
Renesmee hakkında ne söyledin? butun bunlar vakitsizdi.hala bu durumda çok fazla yanlıs vardı. Jacop un mudahalesi Charlie uzerinde daha iyi bir tepki saglamıs olsa bile, umut edebilir miydim…
"oh evet. ona Edward ve senin artık besleyecek kuçuk bir bogazınızın daha oldugünu söyledim" Edward a bakıs attı. "O, senin vesayetindeki yetim-Bruce Wayne ve Dick Grayson gibi. yalan söylememe aldırmazsınız sanıyorum. oyunun butun amacı bu degil mi?"
Edward cevap vermedi ve Jacop devam etti "Charlie bu noktada biraz sasırdı, ama onu evlat edinip edinmediginizi sordu. 'Kız evlat gibi mi? bir nevi buyuk babaymısım gibi mi?' bunlar onun tam kelimeleri. ona 'evet' dedim. 'tebrikler buyukbaba' ve hepsi bu kadar. hatta biraz gulumsedi"
Acı gözlerimdeydi ama bu sefer korkudan yada ızdıraptan degildi. Charlie buyuk baba olma fikrine gulumsemismiydi? Charlie Renesmee ile tanısabilirmiydi?
"Ama o çok hızlı degisiyor." fısıldadım.
"ona,hepimizi biraraya koysa onun(renesmee) daha özel oldugünu söyledim" dedi jacop yumusak bir ses tonuyla.Ayaga kalktı ve bana dogru yurudu.Renesmee ona dogru uzandı ama ona daha sıkı sarıldım."Ona söyledim .Guven bana bunu bilmek istemezsin ama butun tuhaf parçaları çıkarırsan hayrete duseceksin.Bu dunyadaki en muhtesem insan o" Ve sonra ona bununla basa çıkabilirse bir sure etrafında olabilecegini ve onu tanıma.. fırsatı yakalayabilecegini söyledim. Ama bu ona çoksa gidebilecegini.söyle söyledi.kimse çok fazla bilgi vermeye zorlamadıgı surece anlasmaya varacakmıs.
Jacop yarım bir gulumsemeyle bekleyerek bana baktı
"sana tesekkur etmeyecegim" dedim. "hala Charlie yi buyuk bir riske atıyorsun"
"bunun senin canını yaktıgı için uzgünum. böyle olacagını bilmiyordum Bella, bizimle ilgili seyler artık farklı, ama her zaman en yakın arkadasım olacaksın ve seni hep sevecegim. Ama bu sefer dogru sekilde seni sevecegim. sonunda bir denge olacak. simdi ikimizin de onsuz yasayamayacagı insanlar var."
Bilindik Jacop gulumsemesiyle guldu. "hala arkadas mıyız?"
Direnmeye çalıssam da,onun gulumsemesine karsılık verdim. Sadece ufak bir gulumseme. Elini uzattı: bir teklif
Derin bir nefes aldım ve Renesmee nın agırlıgını bir koluma verdim. Sol elimi onunkiyle birlestirdim-soguk derimden çekinmedi bile. "eger bu gece Charlie yi öldurmezsem seni affetmeyi dusunebilirim"
"Eger bu gece Charlie yi öldurmezsen bana daha buyuk bir sey borçlusun"
Gözlerimi devirdim
Diger elini Renesmee ye dogru uzattı, bu sefer bir rica. "Alabilir miyim?"
"Aslında suan onu tuttugum için ellerim seni öldurmek için serbest degil jacop. Belki daha sonra" iç çekti ama beni zorlamadı.
Alice elleri dolu, tehditkar bir ifadeyle kapıdan iceri koşar adım girdi.
‘Sen,sen ve sen,’dedi öfkeli gözlerle kurtadamlara bakarken.’Eger kalacaksanız,köşeye gidin ve bir süre orada kalın.Görmeliyim.Bella,sen de bebegi ona versen iyi olur.Kollarının bosta olmasına ihtiyacın olacak nasılsa…’
Jacop bir zafer kazanmış gibi sırıttı.
Yapmak üzere oldugum alçaklıgı düşününce büyük bir korku midemi delip gecti.Şüpheli irademi bir kobay faresiymis gibi zavallı babamın üzerinde denemek üzereydim. Edward’ın sözleri yeniden kulagımda yankılandı.
Karşı koyabilse bile,Bella’yı içine sürükledigin fiziksel acıyı düsündün mü?Yada yapamazsa çekecegi duygusal acıyı?
Basarısızlığın acısını tahmin bile edemedim.Solugum kesildi.
‘Onu al,’Renesmee’yi Jacop’ın kollarına bırakırken fısıldadım.
Başını salladı.Duydugu endişeyle alnı kırıştı.Digerlerine isaret etti ve hepsi odanın köşesinden uzaklastılar.Seth ve Jake birden omuzlarını çökerterek yere oturdu,ama Leah başını salladı ve dudaklarını büzdü.
‘Ben gidebilir miyim?’Geçen gün bana bagırıp çagırırken üzerinde olan aynı kirli t-shirt ü ve koton şortuyla insan vucudunda rahatsız görünüyordu, Elleri hala titriyordu.
‘Elbette,’dedi Jake.
‘Dogudan git ki Charlie ‘nin yoluna cıkmayasın’,diye ekledi Alice.
Leah Alice’ e bakmadı;arka kapıdan sıvıştı ve dönüşmek ıcın calılara dogru yol aldı.
Edward yüzümü okşayarak bana destek veriyordu. ‘Bunu yapabilirsin.Yapabilecegini biliyorum.Sana yardım edecegim;hepimiz edecegiz.’
Yüzümde bir panikle Edward’ın gözleriyle bulustum.Eger yanlıs bir hareket yaparsam beni durdurabilecek kadar güclü müydü?
‘Eger bununla başa çıkamayacagına inansaydım, hemen bugün ortadan kaybolurduk.Bu her an olabilir. Ama yapabilirsin. Ve eger Charlie hayatında olursa ,çok daha mutlu olacaksın’
Nefes alıp verişimi yavaşlatmaya çalıştım.
Alice ellerini uzattı.Avucunda kücük beyaz bir kutu vardı. ‘Bunlar gözünü biraz rahatsız edecek-acıtmayacaklar,ama görüşünü bulutlandıracaklar.Sinir bozucu.Ayrıca eski rengine uymuyor,ama yine de kırmızı gözden iyidir değil mi?’
Lens kutusunu havaya fırlattı ve yakaladım.
‘Ne zaman-‘
‘Balayından dönmeden önce.Olası gelecekler icin hazırlanmıstım.’
Başımı salladım ve kabı açtım.Daha önce hiç lens takmamıştım,ama çok zor olmasa gerekti.Kücük kahverengi tabakayı aldım ve gözüme yerleştirdim
Gözümü kırptım ve bir ince bir tabaka görüşümü kapattı.İçinden görebiliyordum,elbette,ama aynı zamanda bu perdenin dokusunu da görebiliyordum.Gözüm mikroskopik çiziklere odaklandı ve kesitleri yamulttu.
‘Neden bahsettigini anladım.’digerini takarken mırıldandım.Bu sefer göz kırpmamaya calıştım.Gözüm otomatik olarak bu engeli yerinden cıkarmak istedi.
‘Nasıl görünüyorum?’
Edward gülümsedi. ‘Muhtesem.Elbette-
‘Evet evet,o her zaman muhtesem görünür,’Alice sabırsızca düşüncelerini tamamladı . ‘Kırmızıdan daha iyi ,ama bu verebilecegim en iyi övgü.Çamur rengi.Senin gözlerinin rengi çok daha güzeldi.Aklında bulunsun bunlar uzun süre dayanamazlar-gözlerindeki zehir birkac saat içinde onları eritecek.Yani,eğer Charlie daha uzun süre kalırsa,yenisiyle degiştirmek üzere müsadee istemelisin.Ki bu iyi bir fikir yine de,cünkü insanlar ihtiyac molası verirler’.(bathroom breaks)’Kafasını salladı. ‘ Esme,ben banyoya lens depolarken sen de ona insan gibi davranma konusunda birkac ipucu ver.’
‘Ne kadar sürem var?’
‘Charlie beş dakika içinde burada olacak.Normal davran.’
Esme bir kere kafasını salladı ve elimi tutmak için geldi. ‘En önemlisi çok hareketsiz oturma ya da çok hızlı hareket etme.’dedi bana.
‘Eğer oturursa sen de otur’ Emmett araya girdi. ‘İnsanlar ayakta durmayı pek sevmez.’
Her otuz saniyede bir gözlerini gezdir’ diye ekledi Jasper ‘insanlar birseye uzun süre dik dik bakmazlar.’
‘Beş dakikada bir bacaklarını üst üste at,sonraki beş dakikada yerlerini degistir’dedi Rosalie.
Her tavsiyeye başımı bir kez salladım.Bunların bazılarını dün yaparlarken fark etmiştim.Hareketlerini taklit edebilecegimi düşündüm..
‘Ve dakikada en az üç kere gözlerini kırpıştır.’dedi Emmett.--
’Ellerini de hareket ettir.Saçlarını attır yada kaşınıyormuş gibi yap’dedi Jasper.
‘Esme dedim ‘diye sikayet etti Alice döndügünde. ‘Onu bunaltacaksın.’
‘Hayır,sanırım hepsini anladım’ dedim. ‘Otur,etrafına bak,gözlerini kırp,kıpırdan.’
‘Dogru’Esme onayladı.Omuzlarıma sarıldı.
Jasper kaşlarını cattı ‘Mümkün olduğunca nefesini tutuyor olacaksın ,ama nefes alıyormussun gibi omuzlarını hafifce hareket ettirmelisin.’
Bir kere iç gecirdim ve sonra yeniden başımı salladım.
Edward bana sarıldı. ‘ Bunu yapabilirsin ,’ diye tekrar mırıldandı kulagıma.
‘İki dakika’dedi Alice. ‘Belki de kanepede baslamalısın.Ne de olsa hastaydın.Böylece ilk olarak hareket ettigini görmek zorunda kalmayacak’
Alice beni kanepeye doğru çekti.Yavaş hareket etmeye çalıştım.Gözlerini devirdi,beceremiyor olmalıydım
‘Jacop ,Renesmee’ye ihtiyacım var’dedim
Jacop kaşlarını çattı,hareket etmedi.
Alice basını salladı. ‘Bella,bu görmeme yardımcı olmuyor.’
'Ama ona ihtiyacım var.Beni sakinleştiriyor.'Sesimdeki panik açıktı
‘İyi.’Alice inledi. ‘Onu mümkün oldugunca sabit tut ve ben de onun etrafından görmeye calışayım’Tatil günü fazla mesai yapmış gibi bezginlikle iç gecirdi .Jacop ta iç geçirdi,ama Renesmee’yi bana getirdi,ve sonra Alice’in ters bakışları üzerine cabucak geri çekildi.
Edward yanıma oturdu ve kollarını bana ve Renesmee’ye doladı.Öne eğildi ve Renesmee’nin gözlerine çok ciddi baktı.
‘Renesmee bugün özel biri seni ve anneni görmeye geliyor’ Her kelimesini anlamasını bekliyormus gibi ciddi bir sesle söyledi.Anlıyor muydu?Renesmee ona masum,ciddi gözlerle baktı. ‘ Ama o bizim gibi degil hatta Jacop gibi de degil .Onun yanında çok dikkatli olmamız gerekli.Bazı seyleri bize söyledigin sekilde ona söylememelisin’
Renesmee onun yüzüne dokundu
‘Aynen’dedi.’Ve seni susatacak.Ama onu ısırmamalısın.Jacop gibi iyilesemeyecek’.
‘Seni anlayabiliyor mu?’fısıldadım.
‘Anlıyor.Dikkatli olacaksın degil mi ,Renesmee?Bize yardımcı olacaksın?’
Renesmee ona tekrar dokundu.
‘Yoo,Jacop’ı ısırman umrumda degil.Hic sorun degil.’
Jacop kıkırdadı.
‘Belki de gitmelisin Jacop’ dedi Edward soguk bir ses tonuyla,ona yolu göstererek dik dik baktı.
Edward,Jacop’ı affetmemisti,cünkü,simdi ne olursa olsun,incinecegimi biliyordu.Ama bu gece yüzleşecegim en kötü şey bu olsaydı,yanmayı memnuniyetle kabul ederdim.
‘Charlie’ye burada olacagımı söyledim.’dedi Jacop. ‘moral destegine ihtiyacı var.’
‘Moral destegi.’Edward kücümsedi. ‘Charlie ‘nin bildigi kadarıyla,sen hepimizden daha iğrenç bir yaratıksın.’
‘İgrenç?’Jake itiraz etti,ve sonra sessizce kendi kendine güldü.
Lastiklerin anayoldan Cullenların sessiz ,rutubetli araba yoluna saptıgını duydum,ve nefesimi tekrar tuttum.Kalbim hızla atıyor olmalıydı.Vücudumun dogru reaksiyonları göstermemesi beni endişelendirdi.
Kendimi sakinlestirmek icin Renesmee’nin düzenli atan kalbine konsantre oldum.Cabucak işe yaradı.
‘Aferin,Bella.’Jasper onaylarcasına fısıldadı.
Edward kollarını omuzlarımda sıkılastırdı.
‘Emin misin?’diye sordum ona.
‘Kesinlikle.Sen herseyi yapabilirsin.’Gülümsedi ve beni öptü.
Tam olarak kücük bir öpücük degildi,ve benim vahşi vampir reaksiyonlarım tekrar gardımı indirmeme neden oldu.Edward’ın dudakları dogrudan sinir sistemime işleyen bağımlılık yaratan kimyasal bir madde gibiydi. (you are like my own personal brand of heroin’a bir gonderme mi var ne)Onu daha fazla şiddetle arzu ediyordum.Kollarımdaki bebegi hatırlamamı saglayacak bütün konsantrasyonumu bozdu.
Jasper ruh halimdeki degişikliği hissetti. ‘Ee,Edward, şuan onun dikkatini bu şekilde dagıtmak istemezsin heralde.Odaklanmaya ihtiyacı var.’
Edward geri çekildi. ‘Oops’ dedi.
Kahkaha attım.En başından beri,ilk öpücükten beri,bu benim çizgim olmuştu.
‘Sonra,’dedim,ve bekleyiş midemi büküp bir topa cevirdi
‘Odaklan Bella,’Jasper baskı yaptı
‘Dogru’ kaygılı duşüncelerimi kafamdan silmeye çalıçtım.Suan için en önemli şey Charlie’ydi.Charlie’yi bugün güvende tut.Bütün gece bizim…
‘Bella’
‘Üzgünüm Jasper.’
Emmett kahkaha attı.
Charlie nin kamyonetinin sesi gittikçe yaklaşıyor ve yaklaşıyordu.(parçada kruvazor olarak geçıyor yanı savas gemısı yada tankı demek bella çok korktugu ıçın çagrısım yaptı heralde )Sakalasmalar gulusmeler son buldu ve herkes durgün ve sessızdı.Bacaklarımı ustuste attım ve göz kırpma alıstırmaları yaptım.
Araba evın onunde durdu ve bırkaç sanıye ıçın motoru rölantide çalıstırdı.Charlie nın de benım kadar gergın olup olmadıgını merak ettım.Sonra motoru kapattı ve kapıyı çarpıp kapattı.Cımler boyunca 3 adım ,ve sonra tahta merdıvenler uzerınde yankılanan 8 adım ve sonra verandada yankılanan 4 adım daha.Sonra sessizlik.Charlie 2 derin nefes aldı.
Tak tak tak..
Son kezmis gibi nefes aldım.Renesmee saçlarıma yuzunu saklayarak kollarıma gömuldu.
Carlisle kapıya baktı.Stresli ifadesi bır hosgeldın ıle degıstı sankı tv de kanalı degıstırıyormus gibi…
“Merhaba Charlie” dedi bıraz utanmıs görunerek.Butun bunlardan sonra,Atlanta da salgın hastalık kontrol merkezınde olmamız gerekıyordu.Charlie kendıne yalan söylenılmıs oldugünu bılıyordu.
“Carlisle” Charlie resmi bır ıfadeyle onu selamladı “ Bella nerede?”
“Buradayım baba”
“Ugh!Sesim çok yanlıstı.Ustelık ıhtıyacım olan havayı tuketmıstım. Charlie nın odayı kokusuyla henuz dolduramamıs olmasına memnun olarak çabucak yutkunarak yenıden havayı ıçıme doldurdum.
Charlie nın donan yuz ıfadesi sesımın nası çıktıgını bana fark ettırdı.Gözleri uzerımde ve tamamen açılmıstı.
Yuzune yansıyan duygularını okudum.
Şok.İnkar.Acı.Kayıp.Korku.Öfke.Süphe.Daha çok acı.
Dudagımı ısırdım.Komık hıssettırdı. Yumusak ınsan dudaklarımın ve dıslerımın aksıne yenı dıslerım tas gibi sert derıme karsın daha keskındı
“ Bu sen mısın Bella?”Charlie fısıldadı
“Evet”ahenkle çıkan melodik sesımden(wind-chime voice,sarkı gibi çıkan ses olarak da çevrılebılr belkı) ırkıldım.” Merhaba baba”
Kendıne gelebılmek ıçın derın bır nefes aldı
“Merhaba Charlie,jacop onu köseden selamladı. “nasıl gıdıyor?”
Charlie jacop a ters bır bakıs attı, hatırladıklarından urperdi,ve sonra tekrar bana gözlerını dıktı.
Bırkaç adım uzagıma gelınceye kadar odanın ıçınde yavasça yurudu.Edward a suçlayan bakıslarla dık dık baktı ve sonra alev alev yanan gözlerı tekrar bana döndu.Yakıcı vucut sıcaklıgını her bir kalp atısında hıssedıyordum
“bella?” yenıden sordu
Sesımın çınlamasını engellemeye çalısarak kısık bir sesle konustum .”Gerçekten benim”
Cenesi kitlendi
“Uzgünüm,baba” dedim
“İyi misin”diye sordu
“Gerçekten ama gerçekten iyiyim”diye söz verdim “Bir at kadar saglıklıyım”
“Jake bana bunun…gereklı oldugünu söyledı.Ölüyor oldugünu” Sanki bu sözlerın hıçbırıne bir nebze olsun inanmıyormus gibi konustu.
Kendıma hakim olmaya çalıstım.Renesmee nın sıcak tenının agırlıgına odaklandım,destek için Edward’a yaslandım,ve derin bir nefes aldım.
Charlie nin kokusu bir avuç dolusu ates topu gibi bogazımı yakıyordu.Ama bu acıdan çok daha fazla bırseydı.Hançer gibi saplanan bır arzu gibiydi de.Charlie hayal ettıgımden de lezzetli kokuyordu.Suan benım ıçın çok çekıcı bır avdı.(aslında burada dag yuruyusçulerı ve avlanmaktan aldıkları zevkle Charlie yı avlama durtusunu karsılastırıyor ve ıkı katı daha zevklı olacagını söyluyor :s )Ve insanın azgını sulandıran sıcaklıgını yayarak sadece bırkaç adım uzagımda duruyordu.
Ama onu avlamayacaktım.Ve o benim babamdı
Edward omuzlarımı sempati ile sıktı ve Jacop özür dileyen bır bakısla odanın karsı kösesınden bana baktı.
Kendimi toplamaya ve acıyı ve susuzlugumu görmezden gelmeye çalıstım.Charlie cevabımı beklıyordu
“Jacop sana dogruyu söyluyordu”
“Bu tam senlik”Charlie homurdandı
Charlie nın yenı yuzumdekı vicdan azabını görebılmesını umdum
Saçlarımın altında ,Renesmee Charlie nın kokusunu burnuna çektı.Onu sıkıca tuttum.
Charlie endıseli bakıslarımı gördu ve ızledi. “Oh” dedi,ve butun öfkesı yuzunden silindi. “Bu,o.Jacop ın söyledıgı evlatlık aldıgınız yetim”
“Yegenim” diye yalan söyledı Edward yumusak bır ses tonuyla.Renesmee ile benzerliginın göz ardı edılemeyecegıne karar vermıs olmalı.En bastan aralarında baglantı kurmak en iyi yoldu.
“Aileni kaybettıgını sanıyordum” dedi Charlie sesinde bır suçlamayla.
“Ebeveynlerimi kaybettim.Erkek kardesım de benım gibi evlatlık verildi.Onu daha sonra hıç görmedım.Fakat mahkemeler o ve karısı trafik kazasında ölünce,baska akrabası kalmayan tek çocuklarına bakmakla benı yükümlendirdiler”
Edward bu iste çok iyiydi.Sesinde bile orantılı bir masumiyet vardı.Benım de bunu yapabılmem ıçın bıraz pratıge ıhtıyacım olacaktı.
Renesmee saçlarımın altından havayı koklayarak gizlice etrafını gözledi.Uzun kirpklerinin altından utanarak Charlie ye bir bakış attı,ve sonra tekrar saklandı
“O..o,sey..o çok güzel”
“Evet” diye Charlie ‘ye katıldı Edward.
“Buyuk bır sorumluluk yine de.Siz daha yeni basladınız”
“Baska ne yapabilirdik?” dedi Edward parmaklarını Renesmee’nin yanagına dokundurarak.Onu bir dakıka ıçın Renesmee’nin dudaklarına dokunurken gördum-bir hatırlatma. “Onu reddedebilir miydin?”
“Hımmm.Sey”Dalgınlıkla basını salladı. “Jake ona Nessie dedıgınızı söyledı?”
“Hayır, demiyoruz”Sesim çok sert ve keskindi. “ Onun adı Renesmee”
Charlie yeniden bana odaklandı. “ Bunun hakkında nasıl hissediyorsun?Belki Carlisle ve Esme onu – ”
Lafını kestim “O benim.Onu istiyorum”
Charlie kaslarını çattı. “ Beni bu kadar genç buyukbaba mı yapacaksın?”
Edward güldü. “ Carlisle da buyukbaba”
Charlie hala ön kapıda duran Carlisle’a kuskucu bır bakıs attı;Zeus’un daha yakısıklı olan genç erkek kardesıne benzıyordu.
Charlie kaslarını çattı sonra kahkaha attı. “Sanırım bu benı daha iyi hissetirecek.”Gözleri tekrar Renesmee ‘ye döndü. “ O suphesız bakılacak birsey”
Sıcak nefesi aramızdaki mesafe boyunca hafifce esti.
Renesmee saçlarımdan sıyrılarak kokuya dogru yöneldi ve onun yuzune ilk defa tam olarak baktı.Charlie’nin nefesi kesildi.
Ne göruyor oldugünu bılıyordum.Benim gözlerim –onun gözlerı- renesmee nın mukemmel yuzune tam olarak kopyalanmıstı.
Charlie’nin dudakları titredi,mırıldandıgı sayıları okuyabılıyordum.9 ay gerıye dogru sayıyordu.Herseyı biraraya koymaya çalıssa da tam önundekı kanıt ona mantıksız gelıyordu.
Jacop kalktı ve Charlie’nin sırtını oksadı .Charlie’nin kulagına bırseyler fısıldamak ıçın egıldi;sadece Charlie duyabılecegımızı bılmıyordu
“Bılmelisin,Charlie.Hersey yolunda.Söz verıyorum.”
Charlie yutkundu ve basını salladı.Ve sonra ates püsküren gözlerıyle yumruklarını sıkarak Edward ‘a dogru bır adım daha yaklastı.
“Herseyı bılmek ısteyıp ıstemedıgımı bılmıyorum,ama yalanlardan bıktım!”
“Üzgünum” dedi Edward sakınce. “ama gerçegı bılmekten çok bılınen hıkayeyı (herkese söyledıklerı hıkaye-public story olarak geçıyor) bılmen daha iyi olur.Eger bu sırra ortak olacaksan,esas önemlı olan bu hıkaye.Bu Bella ve Renesmee kadar bızlerı de korumak ıçın.Onlar ıçın bu yalanı surdurebılır mısın?
Oda heykellerle doluydu.ayak bıleklerımı oynattım
Charlie önce köpürdü ve sonra bakıslarını bana çevırdı “Bana önceden uyarıda bulunmalıydın,evlat”
“Bu gerçekten herseyı daha kolay hale getırecek mıydı?”
Kaslarını çattı sonra önumde dızlerını yere çöktu.Derısının altında boynuna gıden kanın akısını duyabılıyordum.Sıcak titresımı hıssedebılıyordum.
Tabii Renesmee de.Gülümsedi ve pembe avuç ıçıyle ona elını uzattı.Onu gerı çektım.Dıger elını boynuma koydu ,susuzluk,merak ve Charlie’ nın yuzu dusuncelerındeydi.Öyle ınce bır mesaj vardı kı dusuncelerınde bana Edward ‘ın sözlerını tamamıyle anladıgını dusundurdu. Susuzlugu tanımıs ve ustesınden gelmıstı dusuncelerınde.
“wow”Charlie nın nefesı kesıldı,gözlerı onun(renesmee)harıka dıslerındeydı. “Kaç yasında?”
“Urn..”
“3 aylık” dedı Edward.ve sonra yavasça ekledı “daha ziyade , yaklasık 3 aylık görunumunde.Aslında daha kuçuk ama dıgerlerıne göre daha olgün”
Renesmee ona el salladı
Charlie göz kırptı
Jacop Charlie’yı dırsegıyle durttu. “Sana özel oldugünu söylemıstım degıl mı?”
Charlie temastan irkildi.
“Oh hadi ama Charlie “jacop sızlandı. “ben her zaman oldugum kısıyım bu ögleden sonra yasanmamıs gibi yap sadece”
Charlie’nın bırden dudakları beyaza döndu. “ pekı senın bu ıste çıkarın ne jacop?” dıye sordu “bılly ne kadarını bılıyor?neden buradasın?”jacop ın renesmee ye bakarken kızaran yuzune baktı .
“Sey ,sana herseyı anlatırdım-Billy hemen hemen herseyı bılıyor-ama kurtadamlarla ılgılı çok fazla sey va-
“Ungh!”Charlie kulaklarını kapatarak sözunu kestı “ unut gıtsın”
Jacop sırıttı. “ hersey yoluna gırecek,Charlie.sadece gördugün hıçbıseye ınanmamayı dene
Babam anlasılmayan bırseyler mırıldandı.
“woo!” emmett birden gurledı. “ Bastır Gators!”
Jacop ve Charlie zıpladı.Bızse oldugumuz yerde donduk kaldık
Charlie silkindi ve omzunun ustunden Emmett ‘e baktı “Florıda mı yenıyor?” (gerısı maç muhabbetı çevırmedım =)
Bir tıslamaya direndim.Charlie’nin önünde?Bu sınırı aştı.
Ama Charlie bunun farkına varmanın çok otesındeydı.Havayı ayak parmagına kadar ıcıne cekmeye calısır gibi yeniden derin bir nefes aldı .Ona imrendim.Sallandı,Jacop’ın etrafında yürüdü ve sandalyeye çöktü.’Pekala,’iç gecirdi,’ Sanırım önderliklerini devam ettirebilecekler mi görmeliyiz’
emekler geçmiştir.emeğe saygıdan dolayı alıntı yaparken kaynak belirtiniz
Sadece tek bir kelime söylemesi yeterliydi
‘Renesmee..’
Derin bir nefes aldım.Birazdan uyanmıs olacaktı. Neredeyse sabah saat 7 olmalıydı.Gozlerı benı arıyacak mıydı? Aniden panige yakın bir his tüm vucudumu dondurdu.Bugün nasıl gorunecektı?
Edward icinde bulundugum stresi hissetti. ‘Hersey yolunda,askım.Giyin ve sonra 2 sanıye ıcınde eve dönmus olacagız.
Muhtemelen suan bir karikatüre benziyordum,ona baktım-elmas vücudu iceri sızan ısıkla hafıfce parıldıyordu-sonra batıya döndüm,Renesmee ‘nin beni bekledıgı yere,sonra tekrar ona baktım,sonra tekrar Renesmee’ye,kafamı sanıyede yarım düzine kadar oradan oraya cevırıyordum.Edward gülümsedi,fakat kahkaha atmadı;o güclü bir adamdı.
‘Hersey denge ile ilgili,askım.Sen bunda çok iyisin,herseyı yerli yerine oturtmanın çok uzun bir zaman olacagını sanmıyorum.
‘Hem bütün gece bizim,degıl mi?’
Genisce gülümsedi.’Suan gıtmemız gerekmeseydi senin giyinmene izin vermeye katlanabılecegımi mi sanıyorsun?’
Bu, gündüz saatlerını atlatmama yeterlı olmak zorundaydı.Beni ele gecıren,alt üst eden bu arzuyu dengelemelıydım ki iyi olabileyim-kelimeyi dusunmek zordu.Renesmee çok gercek olmasına ve yasamımda hayati bir önem tasımasına ragmen,hala kendimi bir anne olarak dusunmekte zorlanıyordum.Sanırım bu fıkre alısmak ıcın 9 ay gecırmeyen herkes aynı seyı hıssederdı.Bir de saat bası degısen bir cocukla.
Renesmee’nin hızlı yasamının dusuncesı anında beni yenıden strese soktu.Alice’in ne yaptıgını ogrenmeden once çok süslü,tahta oymalı kapınının onunde nefesımı tutmak ıcın bile duraksamamıstım.Elıme gelen ilk seyleri giyme niyetiyle acıverdim.Bunun bu kadar kolay olmayacagını bilmeliydim.
‘Hangileri benim?’tısladım.Vaat ettıgı gibi ,oda yatak odamızdan daha büyüktü.Evin geri kalanını bir araya getırsek bıle yıne de daha buyuk olmalıydı,ama pozitif olmalıydım.Alice’in Esme’yi klasık ölcüleri göz ardı etmesi ve bu devasa seye ızın vermesı ıcın onu ikna etmeye calısırken gozumde canladırdım.Bu savası nasıl kazandıgını merak ettim.
Hersey sıra halinde eskiden kalma beyaz gıysı bohçalarına sarmalanmıstı.
‘Bildigım kadarıyla,bu raftaki hersey-duvarın yarısından itibaren kapının soluna kadar uzanan kısma dokundu-senin.’
‘Hepsi mi?’
Omuz silkti
‘Alice’ dedik ikimiz birden.O,Alice’in adını bir acıklama gibi soyledı ;bense küfür gibi
‘İyi’ mırıldandım,ve en yakındakı giysi bohçasının fermuarını actım.İcindeki ipek geceligi gordugumde nefesımı tuttum ve homurdandım-şeker pembesi
Giyebilecek normal birsey bulmak bütün günümü alacaktı!
‘Yardım etmeme izin ver’ diye teklif etti Edward.Havayı dikkatlice kokladı ve sonra uzun odanın gerisine dogru bir kokuyu izledi.Orada gömme bir dolap vardı.Tekrar kokladı,sonra bir cekmece actı.Zafer kazanmıs bir sırıtmayla , taşlanmış bir kot cıkardı
Onun bedenine uydum.’Bunu nasıl yaptın?’
‘Herseyın oldugu gibi kotun da kendine has bir kokusu var.’
Baska bir rafa dogru burnunu izledi.Uzun kollu beyaz bir t-shirt cıkardı ve t-shirt ü bana fırlattı.
‘Tesekkurler’ dedim coskuyla.Bu tımarhanede yapacagım ileriki arayıslarım ıcın kokuyu ezberlemeye calısarak her bır kuması kokladım.İpek ve sateni anımsadım;bunlardan kacınmalıydım.
Kendi kıyafetlerini bulması sadece saniyelerini aldı-eger onu soyunukken görmeseydim,haki pantalonu ve soluk bej kazagıyla Edward’dan daha güzel hicbirsey olmadıgına yemin edebilirdim-ve sonra elimi tuttu.Saklı bahceye dogru fırladık,tas duvarın üzerinden atladık ve ölümüne bir hızla ormana daldık.Yarısabilelim diye elimi serbest bıraktım.Bu seferlik beni yendi.
Renesmee uyanmıstı;yerde Rose ve Emmett ile oturuyordu, bükülmüs kücük bır yıgın gumus catal bıcak takımıyla oynuyordu.Sag elinde parcaladıgı bir kasıgı tutuyordu.Camdan beni gizlice gözetler gözetlemez kasıgı yere fırlattı-tahta üzerinde bir cukur olusturdu- Benim yönümü isaret etti.Seyircileri güldü;Alice,Jasper,Esme ve Charlisle koltukta oturmus sanki en dıkkat cekıcı fılmmıs gibi onu izliyorlardı.
Kahkahaları henüz baslamadan kapıdan girdim odaya dogru sıcradım ve aynı sanıyede onu yerden kaldırdım.Birbirimize genısce gülümsedik.
Farklıydı ,ama çok da degıl.Yine bıraz daha uzamıstı,Boyutları onu bebeklıkten cıkarmıs cocukluga sürüklemisti.Sacları biraz daha uzamıstı ,bukleleri her hareketıyle yaylanıyordu.Geri donus yolculugumda hayal dunyamın olabıldıgınce vahsı olmasına ızın vermıstım ve çok daha kotusunu hayal etmıstım.Abartılı korkularım sayesınde,bu kucuk degısımler neredeyse benı rahatlatmıstı.Charlisle nın olcumlerı olmadan da degısıklıklerın dune oranla daha yavasladıgından emındım.
Renesmee yanagımı oksadı.İrkildim.Yine acıkmıstı.
‘Ne kadar zamandır uyanık?’Edward mutfak kapısına dogru gozden kaybolurken sordum.Ne dusundugünu gorerek ona kahvaltısını getırmeye gıttıgınden emındım.Eger onu tanıyan tek kısı olsaydı ondaki bu kucuk tuhaflıgı hıc fark edip etmeyecegını merak ettım.Onun icin ,muhtemelen herhangı bırını duyması gibi olurdu.
‘Sadece birkac dakıka daha ,’ dedi Rose.’Seni yakında cagıracaktık.Seni soruyordu-istiyordu daha iyi bir tanımlama olur.Esme ikinci en iyi gumus servisini kucuk canavarı eglendırmek ıcın feda etti.’Rose Renesmee’ye o kadar sevgı dolu gulumsedı kı bir yergı soz konusu degıldı. ‘Biz senin…ıı..canını sıkmak ıstemedık’
Rosalie dudagını ısırdı ve kahkaha atmamaya calısarak etrafına bakındı.Arkamda Emmett in sessız kahkahasını hıssedebılıyordum.
Cenemi kaldırdım. ‘Odanı en kısa zamanda hazırlayacagız.’dedım Renesmee’ye. ‘Kır evini seveceksin.Büyüleyici.’Esme’ye baktım.’Tesekkurler Esme.çok tesekkurlerler.Tek kelımeyle mukemmel.’
Esme cevap veremeden.Emmett yeniden kahkalarla guluyordu-bu sefer sessız degıldı.
‘Yani hala duruyor mu?’Kısnemelerı arasından soylemeyı basardı. ‘Siz ikinizin sımdıye kadar orayı harabeye cevırdıgınızı dusunmustum .Dun gece ne yapıyordunuz?Devlet borcunu mu tartısıyordunuz?’Kahkaha attı.
Dislerımı gıcırdattım ve kendıme dun ofkeme yenık dustugumde neden oldugum negatif sonucları hatırlattım.Elbette,Emmett Seth kadar kırılgan degıldı …
Seth’ i dusunmek merak etmeme neden oldu. ‘Kurtadamlar bugün nerede?’pencereden dısarıya goz gezdırdım ,fakat Leah’ın yolda oldugüna daır hıcbır ız yoktu.
‘Jacop bu sabah erkenden gıttı’dedi Rosalie kaslarını catarak. ‘Seth onun arkasında gıttı.’
‘Neden bu kadar üzgündü?’Edward Renesmee’nin bardagıyla odaya donerken sordu.Rosalie’nin aklında söylediklerınden daha fazlası olmalıydı.
Nefes almadan,Renesmee’yi Rosalie’ye verdim.Süper-irade,belki,ama onu besleyebılmem imkansızdı.Henuz degıl.
‘Bilmiyorum-yada umrumda degıl’Rosalie mırıldandı,ama Edward’ın sorusunu tam olarak cevapladı. ‘Nessie’yi uyurken izliyordu,moron gibi agzı acıktı ve sonra ayakları uzerıne zıpladı sonra fırladı gitti./ondan kurtulduguma memnundum.Burada ne kadar çok zaman gecırırse ,kokudan kurtulma sansımız okadar azalır.
‘Rose’Esme nazıkce azarladı.
Rosalie saclarını attırdı. ‘Sanırım bır onemı yok.Burada o kadar uzun süre kalmayacagız’
‘Hala dogruca New Hampshire ‘a gıtmemız ve ıslerı halletmemiz gerektıgını soyluyorum’dedi Emmett, belli ki bir önceki konusmayı devam ettiriyordu ‘Bella zaten Dartmouth’a kaydoldu.Okulla basa cıkması uzun surmeyecek gibi duruyor.’satasan bır sırıtmayla bana bakmak ıcın döndü.Eminim sınıflarının gözdesi olacaksın… Görünüse gore geceleri ders calısmanın yanı sıra yapacak daha ılgı cekecek bırsey yok senın ıcın’
Rosalie kıkırdadı.
Sinirlerine hakim ol,sinirlerine hakim ol, kendi kendime tekrarlayıp durdum.Ve sonra kendıme hakım oldugum ıcın kendımle gurur duydum.
Edward ‘ın yapamamasına ıse oldukca sasırdım.
Hırladı-ani,şaşırtan kulak tırmalayıcı bır ses-ve fırtına bulutları gibi sımsıyah bir öfke yüzünü kapladı
Hicbirimiz cevap veremeden,Alice ayaklanmıstı.
"O ne yapıyor? O köpek ne yapıyor bütün günkü planımı bozdu. ( Jacop renesmee yi uyurken izliyor agzı açık birşekilde rosalie onu morona benzetiyor ve sonra birden jacop fırlayıp gidiyor) Hiçbir şey göremiyorum. Hayır! Bana işkenceci gözlerle bakti. “ Şu haline bak! Giysi dolabını nasıl kullanacagını sana göstermem gerek.(bellanın giysi dolabındaki kıyafetler herzamanki gibi alice in seçimi ve bella onları giymek istemiyor Edward ın bi kotunu ve t-shirt ünü giyiyor.)
Bir saniye için jacop a minnettardım ne yapmak üzere olursa olsun.
Ve sonra Edward ellerini yumruk yaptı ve hırladı, “ Charlie ile konuştu.Charlie nin onu izleyecegini düşünüyor.Buraya geliyor.Bugün”
Alice titreyen sesiyle birşeyler söyledi ve sonra arka kapıya şimşek gibi fırladı.
“Charlie’ye mi söyledi?” zorlukla soluyordum.” Ama –anlamıyor mu?Bunu nasıl yapabilir?Charlie benim hakkımdakileri bilmemeli.Vampirler hakkındakıleri!Bu onu Cullens ların bile kurtaramayacakları bir tehlikeye sokacak.” Hayir!”Edward dişleri arasindan konuşuyordu. “ Jacop şu an yolda”
Daha doguda yagmur başlamış olmalıydı.Jacop kapıdan içeri ıslak saçlarını bir köpek gibi sallayarak,beyaz halının ve kanepenin üzerine küçük gri benekler bırakan su damlacıklarını saçarak girdi.Dişleri koyu dudaklarının tersine parıldıyordu;gözleri ışıltılı ve heyecanlıydı.Sarsak hareketlerle yürüdü,sanki babamın hayatını mahvetmekten heyecan duyuyor gibiydi.
"Selam çocuklar" sırıtarak bizi selamladı.Tam bir sessizlik hakimdi.
Leah ve Seth insan formunda-şimdilik- tam arkasındaydılar;ikisinin de elleri odadaki tansiyon yüzünden titriyordu.
“Rose” dedim kollarımı uzatarak.Tereddütsüz Rosalie Renesmee yi kollarıma verdi.Onu haraketsiz kalbime dogru bastırdım,onu bir tılsımmış gibi tutuyordum kollarımda.Onu tamamen,öfkeden çok mantıga dayanan jacop ı öldürme kararım kesinleşinceye kadar kollarımda tutacaktım
Hala izliyor ve dinliyordu.Acaba ne kadarını anlamıştı?
"Charlie birazdan burada olur." dedi jacop. "An meselesi.Bahse girerim Alice sana bir güneş gözlügü yada öyle bişe getiriyordur?"
"Çok fazla tahmin yürütüyorsun" dişlerimin arasından tısladım. "Sen... ne... yaptın?"
Jacop ın gülümsemesi kesildi, ama hala ciddi olarak cevap vermek için fazla sersemlemişti. "Sarışın ve Emmett bu sabah gidişiniz ve hepinizin ülkeyi baştan başa kat edeceginizle ilgili beni uyandırdılar. Sanki gitmenize izin verirmişim gibi. Charlie buradaki en büyük sorundu,degil mi? işte, problem çözüldü."
“Sen ne yaptıgının hiç farkında mısın? Onu içine ittigin tehlikenin?”
Homurdandı. "Onu tehlikeye atmadım. Senin dışında. Ama sende şu doga üstü irade kontrolü var degil mi? Bana sorarsan akıl okumak kadar iyi olmasa da… Daha az heyecan verici."
"Bu sadece bir teori, kırma" Edward homurdandı. "Bunu Charlie üzerinde test edebilecegimizi mi düşünüyorsun" Karşı koyabilse bile Bella'yı içine soktugün fiziksel acıyı düşündün mü? Ya da yapamazsa çekecegi duygusal acıyı? Sanırım artık Bella’ya ne olacagı seni ilgilendirmiyor!
Renesmee endişeyle parmagını yanagıma dokundurdu.
Edward ın sözleri sonunda Jacop ın ruh halini degiştirdi. jacop somurttu "Bella acı içinde mi olacak?"
"Bogazına kızgın ütü basmışsın gibi!"
Taze insan kanı kokusunu anımsayarak irkildim.
"Bunu bilmiyordum." Jacop fısıldadı.
"Belki de önce sormalıydın." Edward dişlerinin arasından homurdandı.
"Beni durdururdunuz"
"Durdurulmalıydın"
"Bu benimle ilgili degil," sözlerini kestim. Renesmee kollarımda, sakın ve aklı başındaydım. "Bu Charlie ile ilgili Jacop. Onu bu şekilde nasıl tehlikeye atabildin? Şimdi onun için de mi ölümü yada vampir hayatı düşünüyorsun? Sesim akan gözyaşlarımın yüzünden titredi.
Jacop hala Edward ın suçlamalarıyla tedirgindi, fakat benimkiler onu pek sıkıyormuş gibi görünmüyordu. "Sakin ol Bella. Ona söylemeyi düşünmediginiz hiçbir şeyi söylemedim"
"Ama buraya geliyor!"
"Evet, amaç bu. Senin planın onun yanlış varsayımlarda bulunmasını saglamak degil miydi? Sanırım ilgiyi çok daha başka yere çektim"
"Şunu lafı dolandırmadan dogruca söyle Jacop, bunun için fazla sabrım yok"
"Ona senin hakkında hiçbir şey söylemedim Bella. Gerçekten. Ona kendimden bahsettim şey, şov muhtemelen daha iyi bir eylem."
"Charlie nin önünde degişti" Edward tısladı.
Fısıldadım, "sen.. ne?"
"O cesur. Senin kadar. Bayılmadı, kusmadı yada öyle bir şey. Söylemeliyim ki etkilendim. Kıyafetlerimi çıkarırken onu görmeliydin. Çok komikti" Jacop kıkırdadı.
"Sen kesinlikle bir moronsun. Ona kalp krizi geçirttirebilrdin!"
"Charlie iyi. Dayanıklı. Bir dakika düşünürsen eger burada sana bir iyilik yaptıgımı göreceksin"
"Rosalie’ye Renesmenee yi vermeden ve kafanı patlatmadan önce söyledigin her bir kelimeyi bana anlatman için 30 saniyen var. Seth bu sefer beni engelleyemeyecek."
"Tanrı askına Bells.eskiden bu kadar melodramatik degildin.Bu bir vampir seyi mi?"
"26 saniye"
Jacop gözlerini devirdi ve en yakındaki sandalyeye çöktü. Küçük sürüsü yanına yanastı, göründügü gibi rahat degildi; leah'ın gözleri benim üzerimdeydi, dislerini hafiften çıkarttı.
"Bu sabah Charlie’nin kapısını tıkladım ve oana benimle bir yürüse çıkmasını istedim. Kafası karıstı, fakat ona bunun senin hakkinda ve tekrar kasabaya döndugünu söyledigimde ormana kadar beni takip ettti. Ona artık hasta olmadıgını ve islerin biraz tuhaflastıgını ama iyi oldugünu söyledim. Seni görmek için sıçradı ama önce ona göstermek istedigim birsey oldugünu söyledim. Ve sonra degistim" Jacop omuz silkti.
Dislerimi birbirine kenetledim. "Herbir kelimeyi istiyorum dedim seni canavar"
"Sey, sadece 30 saniyem oldugünu söylemistin-tamam tamam, bir bakalım… Geri insan halime burundum ve giyindim ve sonra tekrar nefes almaya basladı,oan söyle bir sey söyldim, 'Charlie, yasadıgın isandıgın dunyada yasamıyorsun. iyi haber, hiçbir sey degismedi-simdi biliyor olmanın dısında. Hayat aynen devam edecek her zaman oldugu gibi. Geriye dönup bunlardan hiçbirine inanmıyormus gibi yaparak yasayabilirsin'
"Kafasını toplaması bir dakikasını aldı ve sonra seninle ilgili gerçekten neler oldugünu bilmek istedigini söyledi. butun bu nadir hastalık mevzusunu. Ona hasta oldugünu ama simdi iyi oldugünu sadece iyilesme surecinde biraz degismek zorunda kaldıgını söyledim. 'Degismek' derken ne demek istedigimi sordu ve ben de ona artık Renee den çok Esme ye benzedigini söyledim."
Ben korku içindeyken Edward tısladı; butun bunlar tehlikeli bir yönde ilerliyordu
"Birkaç dakika sonra bana senin de bir hayvana dönusup dönusmedigini sordu, Ve ben de o kadar havalı olmayı ruyasında görur dedim." Jacop kıkırdadı.
Rosalıe tiksinir gibi ses çıkardı.
"Ona kurtadamlar hakkında daha çok sey anlatmaya basladım,ama butun herseyi söyleyemeden-Charlie beni durdurdu ve sadece spesifik seyleri bilmek istedigni söyledi. Sonra Edward ile evlenerek kendini neyin içine attıgının farkında olup olmadıgını sordu, ben de 'elbette,bunu yıllardır biliyordu, forks a geldiginden beri' dedim. Bundan pek hoslanmadı. Butun bunları sisteminden atması için bagırıp çagırmasına izin verdim. Sakinlestikten sonra iki sey istedi. Seni görmek istedi."
Derinden iç geçirdim "istedigi diger sey neydi?"
Jacop gulumsedi. Bunu seveceksin. Asıl istedigi mumkun oldugünca az sey bilmek. Bilmesi gerçekten önemli degilse kendine saklaman. sadece bilmesi gerekeni bilmek istiyor."
Jacop kapıdan içeri girdiginden beri ilk kez rahatladım. "bununla basa çıkabilirim"
Renesmee hakkında ne söyledin? butun bunlar vakitsizdi.hala bu durumda çok fazla yanlıs vardı. Jacop un mudahalesi Charlie uzerinde daha iyi bir tepki saglamıs olsa bile, umut edebilir miydim…
"oh evet. ona Edward ve senin artık besleyecek kuçuk bir bogazınızın daha oldugünu söyledim" Edward a bakıs attı. "O, senin vesayetindeki yetim-Bruce Wayne ve Dick Grayson gibi. yalan söylememe aldırmazsınız sanıyorum. oyunun butun amacı bu degil mi?"
Edward cevap vermedi ve Jacop devam etti "Charlie bu noktada biraz sasırdı, ama onu evlat edinip edinmediginizi sordu. 'Kız evlat gibi mi? bir nevi buyuk babaymısım gibi mi?' bunlar onun tam kelimeleri. ona 'evet' dedim. 'tebrikler buyukbaba' ve hepsi bu kadar. hatta biraz gulumsedi"
Acı gözlerimdeydi ama bu sefer korkudan yada ızdıraptan degildi. Charlie buyuk baba olma fikrine gulumsemismiydi? Charlie Renesmee ile tanısabilirmiydi?
"Ama o çok hızlı degisiyor." fısıldadım.
"ona,hepimizi biraraya koysa onun(renesmee) daha özel oldugünu söyledim" dedi jacop yumusak bir ses tonuyla.Ayaga kalktı ve bana dogru yurudu.Renesmee ona dogru uzandı ama ona daha sıkı sarıldım."Ona söyledim .Guven bana bunu bilmek istemezsin ama butun tuhaf parçaları çıkarırsan hayrete duseceksin.Bu dunyadaki en muhtesem insan o" Ve sonra ona bununla basa çıkabilirse bir sure etrafında olabilecegini ve onu tanıma.. fırsatı yakalayabilecegini söyledim. Ama bu ona çoksa gidebilecegini.söyle söyledi.kimse çok fazla bilgi vermeye zorlamadıgı surece anlasmaya varacakmıs.
Jacop yarım bir gulumsemeyle bekleyerek bana baktı
"sana tesekkur etmeyecegim" dedim. "hala Charlie yi buyuk bir riske atıyorsun"
"bunun senin canını yaktıgı için uzgünum. böyle olacagını bilmiyordum Bella, bizimle ilgili seyler artık farklı, ama her zaman en yakın arkadasım olacaksın ve seni hep sevecegim. Ama bu sefer dogru sekilde seni sevecegim. sonunda bir denge olacak. simdi ikimizin de onsuz yasayamayacagı insanlar var."
Bilindik Jacop gulumsemesiyle guldu. "hala arkadas mıyız?"
Direnmeye çalıssam da,onun gulumsemesine karsılık verdim. Sadece ufak bir gulumseme. Elini uzattı: bir teklif
Derin bir nefes aldım ve Renesmee nın agırlıgını bir koluma verdim. Sol elimi onunkiyle birlestirdim-soguk derimden çekinmedi bile. "eger bu gece Charlie yi öldurmezsem seni affetmeyi dusunebilirim"
"Eger bu gece Charlie yi öldurmezsen bana daha buyuk bir sey borçlusun"
Gözlerimi devirdim
Diger elini Renesmee ye dogru uzattı, bu sefer bir rica. "Alabilir miyim?"
"Aslında suan onu tuttugum için ellerim seni öldurmek için serbest degil jacop. Belki daha sonra" iç çekti ama beni zorlamadı.
Alice elleri dolu, tehditkar bir ifadeyle kapıdan iceri koşar adım girdi.
‘Sen,sen ve sen,’dedi öfkeli gözlerle kurtadamlara bakarken.’Eger kalacaksanız,köşeye gidin ve bir süre orada kalın.Görmeliyim.Bella,sen de bebegi ona versen iyi olur.Kollarının bosta olmasına ihtiyacın olacak nasılsa…’
Jacop bir zafer kazanmış gibi sırıttı.
Yapmak üzere oldugum alçaklıgı düşününce büyük bir korku midemi delip gecti.Şüpheli irademi bir kobay faresiymis gibi zavallı babamın üzerinde denemek üzereydim. Edward’ın sözleri yeniden kulagımda yankılandı.
Karşı koyabilse bile,Bella’yı içine sürükledigin fiziksel acıyı düsündün mü?Yada yapamazsa çekecegi duygusal acıyı?
Basarısızlığın acısını tahmin bile edemedim.Solugum kesildi.
‘Onu al,’Renesmee’yi Jacop’ın kollarına bırakırken fısıldadım.
Başını salladı.Duydugu endişeyle alnı kırıştı.Digerlerine isaret etti ve hepsi odanın köşesinden uzaklastılar.Seth ve Jake birden omuzlarını çökerterek yere oturdu,ama Leah başını salladı ve dudaklarını büzdü.
‘Ben gidebilir miyim?’Geçen gün bana bagırıp çagırırken üzerinde olan aynı kirli t-shirt ü ve koton şortuyla insan vucudunda rahatsız görünüyordu, Elleri hala titriyordu.
‘Elbette,’dedi Jake.
‘Dogudan git ki Charlie ‘nin yoluna cıkmayasın’,diye ekledi Alice.
Leah Alice’ e bakmadı;arka kapıdan sıvıştı ve dönüşmek ıcın calılara dogru yol aldı.
Edward yüzümü okşayarak bana destek veriyordu. ‘Bunu yapabilirsin.Yapabilecegini biliyorum.Sana yardım edecegim;hepimiz edecegiz.’
Yüzümde bir panikle Edward’ın gözleriyle bulustum.Eger yanlıs bir hareket yaparsam beni durdurabilecek kadar güclü müydü?
‘Eger bununla başa çıkamayacagına inansaydım, hemen bugün ortadan kaybolurduk.Bu her an olabilir. Ama yapabilirsin. Ve eger Charlie hayatında olursa ,çok daha mutlu olacaksın’
Nefes alıp verişimi yavaşlatmaya çalıştım.
Alice ellerini uzattı.Avucunda kücük beyaz bir kutu vardı. ‘Bunlar gözünü biraz rahatsız edecek-acıtmayacaklar,ama görüşünü bulutlandıracaklar.Sinir bozucu.Ayrıca eski rengine uymuyor,ama yine de kırmızı gözden iyidir değil mi?’
Lens kutusunu havaya fırlattı ve yakaladım.
‘Ne zaman-‘
‘Balayından dönmeden önce.Olası gelecekler icin hazırlanmıstım.’
Başımı salladım ve kabı açtım.Daha önce hiç lens takmamıştım,ama çok zor olmasa gerekti.Kücük kahverengi tabakayı aldım ve gözüme yerleştirdim
Gözümü kırptım ve bir ince bir tabaka görüşümü kapattı.İçinden görebiliyordum,elbette,ama aynı zamanda bu perdenin dokusunu da görebiliyordum.Gözüm mikroskopik çiziklere odaklandı ve kesitleri yamulttu.
‘Neden bahsettigini anladım.’digerini takarken mırıldandım.Bu sefer göz kırpmamaya calıştım.Gözüm otomatik olarak bu engeli yerinden cıkarmak istedi.
‘Nasıl görünüyorum?’
Edward gülümsedi. ‘Muhtesem.Elbette-
‘Evet evet,o her zaman muhtesem görünür,’Alice sabırsızca düşüncelerini tamamladı . ‘Kırmızıdan daha iyi ,ama bu verebilecegim en iyi övgü.Çamur rengi.Senin gözlerinin rengi çok daha güzeldi.Aklında bulunsun bunlar uzun süre dayanamazlar-gözlerindeki zehir birkac saat içinde onları eritecek.Yani,eğer Charlie daha uzun süre kalırsa,yenisiyle degiştirmek üzere müsadee istemelisin.Ki bu iyi bir fikir yine de,cünkü insanlar ihtiyac molası verirler’.(bathroom breaks)’Kafasını salladı. ‘ Esme,ben banyoya lens depolarken sen de ona insan gibi davranma konusunda birkac ipucu ver.’
‘Ne kadar sürem var?’
‘Charlie beş dakika içinde burada olacak.Normal davran.’
Esme bir kere kafasını salladı ve elimi tutmak için geldi. ‘En önemlisi çok hareketsiz oturma ya da çok hızlı hareket etme.’dedi bana.
‘Eğer oturursa sen de otur’ Emmett araya girdi. ‘İnsanlar ayakta durmayı pek sevmez.’
Her otuz saniyede bir gözlerini gezdir’ diye ekledi Jasper ‘insanlar birseye uzun süre dik dik bakmazlar.’
‘Beş dakikada bir bacaklarını üst üste at,sonraki beş dakikada yerlerini degistir’dedi Rosalie.
Her tavsiyeye başımı bir kez salladım.Bunların bazılarını dün yaparlarken fark etmiştim.Hareketlerini taklit edebilecegimi düşündüm..
‘Ve dakikada en az üç kere gözlerini kırpıştır.’dedi Emmett.--
’Ellerini de hareket ettir.Saçlarını attır yada kaşınıyormuş gibi yap’dedi Jasper.
‘Esme dedim ‘diye sikayet etti Alice döndügünde. ‘Onu bunaltacaksın.’
‘Hayır,sanırım hepsini anladım’ dedim. ‘Otur,etrafına bak,gözlerini kırp,kıpırdan.’
‘Dogru’Esme onayladı.Omuzlarıma sarıldı.
Jasper kaşlarını cattı ‘Mümkün olduğunca nefesini tutuyor olacaksın ,ama nefes alıyormussun gibi omuzlarını hafifce hareket ettirmelisin.’
Bir kere iç gecirdim ve sonra yeniden başımı salladım.
Edward bana sarıldı. ‘ Bunu yapabilirsin ,’ diye tekrar mırıldandı kulagıma.
‘İki dakika’dedi Alice. ‘Belki de kanepede baslamalısın.Ne de olsa hastaydın.Böylece ilk olarak hareket ettigini görmek zorunda kalmayacak’
Alice beni kanepeye doğru çekti.Yavaş hareket etmeye çalıştım.Gözlerini devirdi,beceremiyor olmalıydım
‘Jacop ,Renesmee’ye ihtiyacım var’dedim
Jacop kaşlarını çattı,hareket etmedi.
Alice basını salladı. ‘Bella,bu görmeme yardımcı olmuyor.’
'Ama ona ihtiyacım var.Beni sakinleştiriyor.'Sesimdeki panik açıktı
‘İyi.’Alice inledi. ‘Onu mümkün oldugunca sabit tut ve ben de onun etrafından görmeye calışayım’Tatil günü fazla mesai yapmış gibi bezginlikle iç gecirdi .Jacop ta iç geçirdi,ama Renesmee’yi bana getirdi,ve sonra Alice’in ters bakışları üzerine cabucak geri çekildi.
Edward yanıma oturdu ve kollarını bana ve Renesmee’ye doladı.Öne eğildi ve Renesmee’nin gözlerine çok ciddi baktı.
‘Renesmee bugün özel biri seni ve anneni görmeye geliyor’ Her kelimesini anlamasını bekliyormus gibi ciddi bir sesle söyledi.Anlıyor muydu?Renesmee ona masum,ciddi gözlerle baktı. ‘ Ama o bizim gibi degil hatta Jacop gibi de degil .Onun yanında çok dikkatli olmamız gerekli.Bazı seyleri bize söyledigin sekilde ona söylememelisin’
Renesmee onun yüzüne dokundu
‘Aynen’dedi.’Ve seni susatacak.Ama onu ısırmamalısın.Jacop gibi iyilesemeyecek’.
‘Seni anlayabiliyor mu?’fısıldadım.
‘Anlıyor.Dikkatli olacaksın degil mi ,Renesmee?Bize yardımcı olacaksın?’
Renesmee ona tekrar dokundu.
‘Yoo,Jacop’ı ısırman umrumda degil.Hic sorun degil.’
Jacop kıkırdadı.
‘Belki de gitmelisin Jacop’ dedi Edward soguk bir ses tonuyla,ona yolu göstererek dik dik baktı.
Edward,Jacop’ı affetmemisti,cünkü,simdi ne olursa olsun,incinecegimi biliyordu.Ama bu gece yüzleşecegim en kötü şey bu olsaydı,yanmayı memnuniyetle kabul ederdim.
‘Charlie’ye burada olacagımı söyledim.’dedi Jacop. ‘moral destegine ihtiyacı var.’
‘Moral destegi.’Edward kücümsedi. ‘Charlie ‘nin bildigi kadarıyla,sen hepimizden daha iğrenç bir yaratıksın.’
‘İgrenç?’Jake itiraz etti,ve sonra sessizce kendi kendine güldü.
Lastiklerin anayoldan Cullenların sessiz ,rutubetli araba yoluna saptıgını duydum,ve nefesimi tekrar tuttum.Kalbim hızla atıyor olmalıydı.Vücudumun dogru reaksiyonları göstermemesi beni endişelendirdi.
Kendimi sakinlestirmek icin Renesmee’nin düzenli atan kalbine konsantre oldum.Cabucak işe yaradı.
‘Aferin,Bella.’Jasper onaylarcasına fısıldadı.
Edward kollarını omuzlarımda sıkılastırdı.
‘Emin misin?’diye sordum ona.
‘Kesinlikle.Sen herseyi yapabilirsin.’Gülümsedi ve beni öptü.
Tam olarak kücük bir öpücük degildi,ve benim vahşi vampir reaksiyonlarım tekrar gardımı indirmeme neden oldu.Edward’ın dudakları dogrudan sinir sistemime işleyen bağımlılık yaratan kimyasal bir madde gibiydi. (you are like my own personal brand of heroin’a bir gonderme mi var ne)Onu daha fazla şiddetle arzu ediyordum.Kollarımdaki bebegi hatırlamamı saglayacak bütün konsantrasyonumu bozdu.
Jasper ruh halimdeki degişikliği hissetti. ‘Ee,Edward, şuan onun dikkatini bu şekilde dagıtmak istemezsin heralde.Odaklanmaya ihtiyacı var.’
Edward geri çekildi. ‘Oops’ dedi.
Kahkaha attım.En başından beri,ilk öpücükten beri,bu benim çizgim olmuştu.
‘Sonra,’dedim,ve bekleyiş midemi büküp bir topa cevirdi
‘Odaklan Bella,’Jasper baskı yaptı
‘Dogru’ kaygılı duşüncelerimi kafamdan silmeye çalıçtım.Suan için en önemli şey Charlie’ydi.Charlie’yi bugün güvende tut.Bütün gece bizim…
‘Bella’
‘Üzgünüm Jasper.’
Emmett kahkaha attı.
Charlie nin kamyonetinin sesi gittikçe yaklaşıyor ve yaklaşıyordu.(parçada kruvazor olarak geçıyor yanı savas gemısı yada tankı demek bella çok korktugu ıçın çagrısım yaptı heralde )Sakalasmalar gulusmeler son buldu ve herkes durgün ve sessızdı.Bacaklarımı ustuste attım ve göz kırpma alıstırmaları yaptım.
Araba evın onunde durdu ve bırkaç sanıye ıçın motoru rölantide çalıstırdı.Charlie nın de benım kadar gergın olup olmadıgını merak ettım.Sonra motoru kapattı ve kapıyı çarpıp kapattı.Cımler boyunca 3 adım ,ve sonra tahta merdıvenler uzerınde yankılanan 8 adım ve sonra verandada yankılanan 4 adım daha.Sonra sessizlik.Charlie 2 derin nefes aldı.
Tak tak tak..
Son kezmis gibi nefes aldım.Renesmee saçlarıma yuzunu saklayarak kollarıma gömuldu.
Carlisle kapıya baktı.Stresli ifadesi bır hosgeldın ıle degıstı sankı tv de kanalı degıstırıyormus gibi…
“Merhaba Charlie” dedi bıraz utanmıs görunerek.Butun bunlardan sonra,Atlanta da salgın hastalık kontrol merkezınde olmamız gerekıyordu.Charlie kendıne yalan söylenılmıs oldugünu bılıyordu.
“Carlisle” Charlie resmi bır ıfadeyle onu selamladı “ Bella nerede?”
“Buradayım baba”
“Ugh!Sesim çok yanlıstı.Ustelık ıhtıyacım olan havayı tuketmıstım. Charlie nın odayı kokusuyla henuz dolduramamıs olmasına memnun olarak çabucak yutkunarak yenıden havayı ıçıme doldurdum.
Charlie nın donan yuz ıfadesi sesımın nası çıktıgını bana fark ettırdı.Gözleri uzerımde ve tamamen açılmıstı.
Yuzune yansıyan duygularını okudum.
Şok.İnkar.Acı.Kayıp.Korku.Öfke.Süphe.Daha çok acı.
Dudagımı ısırdım.Komık hıssettırdı. Yumusak ınsan dudaklarımın ve dıslerımın aksıne yenı dıslerım tas gibi sert derıme karsın daha keskındı
“ Bu sen mısın Bella?”Charlie fısıldadı
“Evet”ahenkle çıkan melodik sesımden(wind-chime voice,sarkı gibi çıkan ses olarak da çevrılebılr belkı) ırkıldım.” Merhaba baba”
Kendıne gelebılmek ıçın derın bır nefes aldı
“Merhaba Charlie,jacop onu köseden selamladı. “nasıl gıdıyor?”
Charlie jacop a ters bır bakıs attı, hatırladıklarından urperdi,ve sonra tekrar bana gözlerını dıktı.
Bırkaç adım uzagıma gelınceye kadar odanın ıçınde yavasça yurudu.Edward a suçlayan bakıslarla dık dık baktı ve sonra alev alev yanan gözlerı tekrar bana döndu.Yakıcı vucut sıcaklıgını her bir kalp atısında hıssedıyordum
“bella?” yenıden sordu
Sesımın çınlamasını engellemeye çalısarak kısık bir sesle konustum .”Gerçekten benim”
Cenesi kitlendi
“Uzgünüm,baba” dedim
“İyi misin”diye sordu
“Gerçekten ama gerçekten iyiyim”diye söz verdim “Bir at kadar saglıklıyım”
“Jake bana bunun…gereklı oldugünu söyledı.Ölüyor oldugünu” Sanki bu sözlerın hıçbırıne bir nebze olsun inanmıyormus gibi konustu.
Kendıma hakim olmaya çalıstım.Renesmee nın sıcak tenının agırlıgına odaklandım,destek için Edward’a yaslandım,ve derin bir nefes aldım.
Charlie nin kokusu bir avuç dolusu ates topu gibi bogazımı yakıyordu.Ama bu acıdan çok daha fazla bırseydı.Hançer gibi saplanan bır arzu gibiydi de.Charlie hayal ettıgımden de lezzetli kokuyordu.Suan benım ıçın çok çekıcı bır avdı.(aslında burada dag yuruyusçulerı ve avlanmaktan aldıkları zevkle Charlie yı avlama durtusunu karsılastırıyor ve ıkı katı daha zevklı olacagını söyluyor :s )Ve insanın azgını sulandıran sıcaklıgını yayarak sadece bırkaç adım uzagımda duruyordu.
Ama onu avlamayacaktım.Ve o benim babamdı
Edward omuzlarımı sempati ile sıktı ve Jacop özür dileyen bır bakısla odanın karsı kösesınden bana baktı.
Kendimi toplamaya ve acıyı ve susuzlugumu görmezden gelmeye çalıstım.Charlie cevabımı beklıyordu
“Jacop sana dogruyu söyluyordu”
“Bu tam senlik”Charlie homurdandı
Charlie nın yenı yuzumdekı vicdan azabını görebılmesını umdum
Saçlarımın altında ,Renesmee Charlie nın kokusunu burnuna çektı.Onu sıkıca tuttum.
Charlie endıseli bakıslarımı gördu ve ızledi. “Oh” dedi,ve butun öfkesı yuzunden silindi. “Bu,o.Jacop ın söyledıgı evlatlık aldıgınız yetim”
“Yegenim” diye yalan söyledı Edward yumusak bır ses tonuyla.Renesmee ile benzerliginın göz ardı edılemeyecegıne karar vermıs olmalı.En bastan aralarında baglantı kurmak en iyi yoldu.
“Aileni kaybettıgını sanıyordum” dedi Charlie sesinde bır suçlamayla.
“Ebeveynlerimi kaybettim.Erkek kardesım de benım gibi evlatlık verildi.Onu daha sonra hıç görmedım.Fakat mahkemeler o ve karısı trafik kazasında ölünce,baska akrabası kalmayan tek çocuklarına bakmakla benı yükümlendirdiler”
Edward bu iste çok iyiydi.Sesinde bile orantılı bir masumiyet vardı.Benım de bunu yapabılmem ıçın bıraz pratıge ıhtıyacım olacaktı.
Renesmee saçlarımın altından havayı koklayarak gizlice etrafını gözledi.Uzun kirpklerinin altından utanarak Charlie ye bir bakış attı,ve sonra tekrar saklandı
“O..o,sey..o çok güzel”
“Evet” diye Charlie ‘ye katıldı Edward.
“Buyuk bır sorumluluk yine de.Siz daha yeni basladınız”
“Baska ne yapabilirdik?” dedi Edward parmaklarını Renesmee’nin yanagına dokundurarak.Onu bir dakıka ıçın Renesmee’nin dudaklarına dokunurken gördum-bir hatırlatma. “Onu reddedebilir miydin?”
“Hımmm.Sey”Dalgınlıkla basını salladı. “Jake ona Nessie dedıgınızı söyledı?”
“Hayır, demiyoruz”Sesim çok sert ve keskindi. “ Onun adı Renesmee”
Charlie yeniden bana odaklandı. “ Bunun hakkında nasıl hissediyorsun?Belki Carlisle ve Esme onu – ”
Lafını kestim “O benim.Onu istiyorum”
Charlie kaslarını çattı. “ Beni bu kadar genç buyukbaba mı yapacaksın?”
Edward güldü. “ Carlisle da buyukbaba”
Charlie hala ön kapıda duran Carlisle’a kuskucu bır bakıs attı;Zeus’un daha yakısıklı olan genç erkek kardesıne benzıyordu.
Charlie kaslarını çattı sonra kahkaha attı. “Sanırım bu benı daha iyi hissetirecek.”Gözleri tekrar Renesmee ‘ye döndü. “ O suphesız bakılacak birsey”
Sıcak nefesi aramızdaki mesafe boyunca hafifce esti.
Renesmee saçlarımdan sıyrılarak kokuya dogru yöneldi ve onun yuzune ilk defa tam olarak baktı.Charlie’nin nefesi kesildi.
Ne göruyor oldugünu bılıyordum.Benim gözlerim –onun gözlerı- renesmee nın mukemmel yuzune tam olarak kopyalanmıstı.
Charlie’nin dudakları titredi,mırıldandıgı sayıları okuyabılıyordum.9 ay gerıye dogru sayıyordu.Herseyı biraraya koymaya çalıssa da tam önundekı kanıt ona mantıksız gelıyordu.
Jacop kalktı ve Charlie’nin sırtını oksadı .Charlie’nin kulagına bırseyler fısıldamak ıçın egıldi;sadece Charlie duyabılecegımızı bılmıyordu
“Bılmelisin,Charlie.Hersey yolunda.Söz verıyorum.”
Charlie yutkundu ve basını salladı.Ve sonra ates püsküren gözlerıyle yumruklarını sıkarak Edward ‘a dogru bır adım daha yaklastı.
“Herseyı bılmek ısteyıp ıstemedıgımı bılmıyorum,ama yalanlardan bıktım!”
“Üzgünum” dedi Edward sakınce. “ama gerçegı bılmekten çok bılınen hıkayeyı (herkese söyledıklerı hıkaye-public story olarak geçıyor) bılmen daha iyi olur.Eger bu sırra ortak olacaksan,esas önemlı olan bu hıkaye.Bu Bella ve Renesmee kadar bızlerı de korumak ıçın.Onlar ıçın bu yalanı surdurebılır mısın?
Oda heykellerle doluydu.ayak bıleklerımı oynattım
Charlie önce köpürdü ve sonra bakıslarını bana çevırdı “Bana önceden uyarıda bulunmalıydın,evlat”
“Bu gerçekten herseyı daha kolay hale getırecek mıydı?”
Kaslarını çattı sonra önumde dızlerını yere çöktu.Derısının altında boynuna gıden kanın akısını duyabılıyordum.Sıcak titresımı hıssedebılıyordum.
Tabii Renesmee de.Gülümsedi ve pembe avuç ıçıyle ona elını uzattı.Onu gerı çektım.Dıger elını boynuma koydu ,susuzluk,merak ve Charlie’ nın yuzu dusuncelerındeydi.Öyle ınce bır mesaj vardı kı dusuncelerınde bana Edward ‘ın sözlerını tamamıyle anladıgını dusundurdu. Susuzlugu tanımıs ve ustesınden gelmıstı dusuncelerınde.
“wow”Charlie nın nefesı kesıldı,gözlerı onun(renesmee)harıka dıslerındeydı. “Kaç yasında?”
“Urn..”
“3 aylık” dedı Edward.ve sonra yavasça ekledı “daha ziyade , yaklasık 3 aylık görunumunde.Aslında daha kuçuk ama dıgerlerıne göre daha olgün”
Renesmee ona el salladı
Charlie göz kırptı
Jacop Charlie’yı dırsegıyle durttu. “Sana özel oldugünu söylemıstım degıl mı?”
Charlie temastan irkildi.
“Oh hadi ama Charlie “jacop sızlandı. “ben her zaman oldugum kısıyım bu ögleden sonra yasanmamıs gibi yap sadece”
Charlie’nın bırden dudakları beyaza döndu. “ pekı senın bu ıste çıkarın ne jacop?” dıye sordu “bılly ne kadarını bılıyor?neden buradasın?”jacop ın renesmee ye bakarken kızaran yuzune baktı .
“Sey ,sana herseyı anlatırdım-Billy hemen hemen herseyı bılıyor-ama kurtadamlarla ılgılı çok fazla sey va-
“Ungh!”Charlie kulaklarını kapatarak sözunu kestı “ unut gıtsın”
Jacop sırıttı. “ hersey yoluna gırecek,Charlie.sadece gördugün hıçbıseye ınanmamayı dene
Babam anlasılmayan bırseyler mırıldandı.
“woo!” emmett birden gurledı. “ Bastır Gators!”
Jacop ve Charlie zıpladı.Bızse oldugumuz yerde donduk kaldık
Charlie silkindi ve omzunun ustunden Emmett ‘e baktı “Florıda mı yenıyor?” (gerısı maç muhabbetı çevırmedım =)
Bir tıslamaya direndim.Charlie’nin önünde?Bu sınırı aştı.
Ama Charlie bunun farkına varmanın çok otesındeydı.Havayı ayak parmagına kadar ıcıne cekmeye calısır gibi yeniden derin bir nefes aldı .Ona imrendim.Sallandı,Jacop’ın etrafında yürüdü ve sandalyeye çöktü.’Pekala,’iç gecirdi,’ Sanırım önderliklerini devam ettirebilecekler mi görmeliyiz’
emekler geçmiştir.emeğe saygıdan dolayı alıntı yaparken kaynak belirtiniz