Cullenların kocaman evi misafirlerle o kadar kalabalık bir hal almıştı ki hiç kimsenin rahat olacağını varsaymak mümkün değildi. Sadece bir şekilde birlikte olunabildi, çünkü hiçbir ziyaretçinin uyumasına gerek yoktu. Her ne kadar yemek zamanları riskli olsa da. Bizim grubumuz işbirliği konusunda yapabileceğinin en iyisini yapıyordu. Bu gelen misafirler Foks ve La Push un geniş arazileri dışında, eyaletten uzakta avlanabilirlerdi. Edward cana yakın bir ev sahibi idi, korkmadan ihtiyaç duyulduğunda arabalarından herhangi birini ödünç veriyordu. Uzlaşma benim çok rahatsız hissetmeme neden olmuştu, her ne kadar kendime onların dünaynın herhangi bir yerinde zaten avlandıklarını söylemeye çalışsamda.
Jacop biraz daha umutsuzdu. Kurtadamlar insan hayatını korumak için var olmuşlardı ve sınırın dışındaki alanlarda hemen hemen önelenmesi çok güç olan cinayetlere göz yumması gerekiyordu. Fakat bu şarlar altında olmasına rağmen, Renesme nin tehlikede olmaması için ağzını kapalı tutuyor ve vampirlere bakmak yerine yere bakmayı tercih ediyordu.
Bense Jacop için vampirlerinin ziyaretinin bu kadar çabuk kabül edilmesinden ötürü şaşkındım; Edward ın umduğu problemlerin hiçbiri gerçekleşmemişti. Jacop onlara az yada çok görünmez geliyordu, sessiz bir insan değil, ama aynı zamanda yemek yemeyen biri. Vampirler, Jacop a hayvan sevmeyen insanların davrandığı gibi davrandılar, sasnki arkadaşlarının evcil hayvanı gibi.
Leah, Seth, Quil, ve Embry Sam ile birlikte dışarıda koşuyorlardı, ve Jacop eğer onlara katılabilse idi çok mutlu olacaktı ama reneesme den uzak kalamayacağı için burda kalmıştı. Reneesme de Carlise'nın büyüleyici garip arkadaş kolleksiyonu ile meşgüldü. Reneesmee nin Denali ye yaptığı girişin aynısını bir çok kere tekrar ettik. İlk önce Peter ve Charlotte için, Alice in hiç bir açıklama yapmadan bize gönderdiği Jasper in arkadaşı olan vampirler; Alice i tanıyan bir çok insan gibi, onlarda onun istediklerine eksik bilgilere rağmen inandılar. Alice onlara Jasper ve kendisinin hangi yönde olduğuna dair hiçbir bilgi vermemişti. Gelecekte onları göreceğine dair bir söz bile vermedi.
Aslında Peter yada Charlotte hiç ölümsüz bir çocuk görmemişlerdi. Aslında onlar kuralı biliyorlardı, onların ilk gördüklerindeki olumsuz reaksiyonu Denali vampirlerininki kadar güçlü olmamıştı. Meraklarından Renesmenin açıklamasına izin verdiker. Ve bundan sonra şimdi onlarda Tanya'nın ailesi gibi şahitlik yapacaklarına söz vermişlerdi.
Carlisle İrlanda ve Mısır dan arkadaşlarına da mesaj göndermişti.
İrlanda klanı ilk olarak vardı, şaşırtıcı şekilde kolay bir biçimde ikna oldular.
Siobhan mükemmel güzellikteki kocaman vucudu ile çok büyük bir varlıkdı ve çok düzgün bir dalgalanma gibi haraket etti. Lider miydi, fakat o ve onun sert yüzlü eşi, Liam, uzun süredir gruplarının en yeni üyesinin karararlarına güvenmeye alışmışlardı. Küçük Maggie, yaşam dolu kırmızı bukleleri olan kız, fiziksel olarak diğer ikisi kadar heybetli olmasa da, kendisine yalan söylenildiğini anlayabilme yeteneği vardı, ve asla kararları tartışılamazdı. Meggie Edward ın doğruyu söylediğini doğruladı ve budnan dolayı Siobhan ve Liam Renesme ye dokunmadan hikayenin kesinlikle doğru olduğuna inandılar.
Amun ve diğer Mısırlı vampirler diğer bir hikaye idi. Onun grubunun iki genç üyesi Benjamin ve Tia Renesmeenin açıklamalarından ikna olmuşlardı, Amun renesmeye dokunmayı reddetti ve grubuna ayrılmalarını emir verdi. Benjamin, acayip şekilde güler yüzlü varpir, hemen hemen bir çocuktan daha yaşlı gözüken ve sonuna kadar kendinden emin ama aynı zamanda da bir o kadar da dikkatsiz vampir Amun u kurnaz bir şekilde ittifaklarının dağılacağı tehdidi ile kalmaya ikna etti. Amun kaldı ama Reneesme ye dokunmayı reddetmeye devam etti ve eşinin de dokunmasına izin vermedi. Kebi de ona dokundu. Grup biraz olasılık dışı gibi görünüyordu. Bütün mısırlılar sanki birbirlerine benziyorlardı, geceyarısı saçları ve zeytin rengi solgünlukları ile, bu yüzden kolaylıkla biyolojik aile oldukları söylenebilirdi. Amun bu grubun lideri; açıksözlü ve yaşlı üyesi idi. Kebi asla Amun un yanından uzağa ayrılmıyordu, gölgesi gibi, ve ben onun tek bir kelime bile konuştuğunu duymamıştım. Tia, Benjamin nin eşi, oda sessiz bir kadındı, konuşmaya başladığında söylediklerinde harika bir anlayış ve cazibe vardı.
Ama hala bütün grup Benjaminin etrafında duruyordu sanki Benjaminin herkesi etkisi altında bırakabidiği bir çekim etkisine sahipti. Elezar ın çocuğa doğru baktığını gördüm ve Benjaminin yeteneğinin diğerlerinin onun etrafına çektiğini fark etti.
Edward ben bu gece yalnızken bana "Bu değil" dedi. " Onun yeteneği o kadar tek ki Amun onu kaybetmekten korkuyor. Reneesmeyi korumak istememizden bile çok, Aro nun onu öğrenmesini istemiyor. " Amun Benjamini Aro nun dan koruyor. Amun Benjamini yarattı, ve onun çok özel olacağını biliyordu."
" Ne yapabiliyor"
Eleazar ın bile şimdiye kadar hiç görmediği birşey. Benim şimdiye kadar hiç duymadığım. Senin kalkanının bile hiçbir şey olarak sayılabileceği birşey. Her zamanki çekici ve hileli gülüşü ile güldü. Aslında bu çocuk elementlerin üzerinde güç sahibi. Hava, rüzgar, su ve ateş. Bu yetenek beyinde gerçekleşen herhangi bir ilizyon değil bu direk fiziksel bir güç. Benjamin hala üzerinde çalışıyor, ve Amun da ona bir silah biçimini vermek için uğraşıyor. Ama sende gördün Benjamin nasıl bağımsız. Asla kullanılmamalı.
"Sen onu sevdin" sesinden çıkardığım anlam buydu.
" Doğru ve yanlış hakkında inanılmaz bir hissi var. Tavrını sevdim"
Jacop biraz daha umutsuzdu. Kurtadamlar insan hayatını korumak için var olmuşlardı ve sınırın dışındaki alanlarda hemen hemen önelenmesi çok güç olan cinayetlere göz yumması gerekiyordu. Fakat bu şarlar altında olmasına rağmen, Renesme nin tehlikede olmaması için ağzını kapalı tutuyor ve vampirlere bakmak yerine yere bakmayı tercih ediyordu.
Bense Jacop için vampirlerinin ziyaretinin bu kadar çabuk kabül edilmesinden ötürü şaşkındım; Edward ın umduğu problemlerin hiçbiri gerçekleşmemişti. Jacop onlara az yada çok görünmez geliyordu, sessiz bir insan değil, ama aynı zamanda yemek yemeyen biri. Vampirler, Jacop a hayvan sevmeyen insanların davrandığı gibi davrandılar, sasnki arkadaşlarının evcil hayvanı gibi.
Leah, Seth, Quil, ve Embry Sam ile birlikte dışarıda koşuyorlardı, ve Jacop eğer onlara katılabilse idi çok mutlu olacaktı ama reneesme den uzak kalamayacağı için burda kalmıştı. Reneesme de Carlise'nın büyüleyici garip arkadaş kolleksiyonu ile meşgüldü. Reneesmee nin Denali ye yaptığı girişin aynısını bir çok kere tekrar ettik. İlk önce Peter ve Charlotte için, Alice in hiç bir açıklama yapmadan bize gönderdiği Jasper in arkadaşı olan vampirler; Alice i tanıyan bir çok insan gibi, onlarda onun istediklerine eksik bilgilere rağmen inandılar. Alice onlara Jasper ve kendisinin hangi yönde olduğuna dair hiçbir bilgi vermemişti. Gelecekte onları göreceğine dair bir söz bile vermedi.
Aslında Peter yada Charlotte hiç ölümsüz bir çocuk görmemişlerdi. Aslında onlar kuralı biliyorlardı, onların ilk gördüklerindeki olumsuz reaksiyonu Denali vampirlerininki kadar güçlü olmamıştı. Meraklarından Renesmenin açıklamasına izin verdiker. Ve bundan sonra şimdi onlarda Tanya'nın ailesi gibi şahitlik yapacaklarına söz vermişlerdi.
Carlisle İrlanda ve Mısır dan arkadaşlarına da mesaj göndermişti.
İrlanda klanı ilk olarak vardı, şaşırtıcı şekilde kolay bir biçimde ikna oldular.
Siobhan mükemmel güzellikteki kocaman vucudu ile çok büyük bir varlıkdı ve çok düzgün bir dalgalanma gibi haraket etti. Lider miydi, fakat o ve onun sert yüzlü eşi, Liam, uzun süredir gruplarının en yeni üyesinin karararlarına güvenmeye alışmışlardı. Küçük Maggie, yaşam dolu kırmızı bukleleri olan kız, fiziksel olarak diğer ikisi kadar heybetli olmasa da, kendisine yalan söylenildiğini anlayabilme yeteneği vardı, ve asla kararları tartışılamazdı. Meggie Edward ın doğruyu söylediğini doğruladı ve budnan dolayı Siobhan ve Liam Renesme ye dokunmadan hikayenin kesinlikle doğru olduğuna inandılar.
Amun ve diğer Mısırlı vampirler diğer bir hikaye idi. Onun grubunun iki genç üyesi Benjamin ve Tia Renesmeenin açıklamalarından ikna olmuşlardı, Amun renesmeye dokunmayı reddetti ve grubuna ayrılmalarını emir verdi. Benjamin, acayip şekilde güler yüzlü varpir, hemen hemen bir çocuktan daha yaşlı gözüken ve sonuna kadar kendinden emin ama aynı zamanda da bir o kadar da dikkatsiz vampir Amun u kurnaz bir şekilde ittifaklarının dağılacağı tehdidi ile kalmaya ikna etti. Amun kaldı ama Reneesme ye dokunmayı reddetmeye devam etti ve eşinin de dokunmasına izin vermedi. Kebi de ona dokundu. Grup biraz olasılık dışı gibi görünüyordu. Bütün mısırlılar sanki birbirlerine benziyorlardı, geceyarısı saçları ve zeytin rengi solgünlukları ile, bu yüzden kolaylıkla biyolojik aile oldukları söylenebilirdi. Amun bu grubun lideri; açıksözlü ve yaşlı üyesi idi. Kebi asla Amun un yanından uzağa ayrılmıyordu, gölgesi gibi, ve ben onun tek bir kelime bile konuştuğunu duymamıştım. Tia, Benjamin nin eşi, oda sessiz bir kadındı, konuşmaya başladığında söylediklerinde harika bir anlayış ve cazibe vardı.
Ama hala bütün grup Benjaminin etrafında duruyordu sanki Benjaminin herkesi etkisi altında bırakabidiği bir çekim etkisine sahipti. Elezar ın çocuğa doğru baktığını gördüm ve Benjaminin yeteneğinin diğerlerinin onun etrafına çektiğini fark etti.
Edward ben bu gece yalnızken bana "Bu değil" dedi. " Onun yeteneği o kadar tek ki Amun onu kaybetmekten korkuyor. Reneesmeyi korumak istememizden bile çok, Aro nun onu öğrenmesini istemiyor. " Amun Benjamini Aro nun dan koruyor. Amun Benjamini yarattı, ve onun çok özel olacağını biliyordu."
" Ne yapabiliyor"
Eleazar ın bile şimdiye kadar hiç görmediği birşey. Benim şimdiye kadar hiç duymadığım. Senin kalkanının bile hiçbir şey olarak sayılabileceği birşey. Her zamanki çekici ve hileli gülüşü ile güldü. Aslında bu çocuk elementlerin üzerinde güç sahibi. Hava, rüzgar, su ve ateş. Bu yetenek beyinde gerçekleşen herhangi bir ilizyon değil bu direk fiziksel bir güç. Benjamin hala üzerinde çalışıyor, ve Amun da ona bir silah biçimini vermek için uğraşıyor. Ama sende gördün Benjamin nasıl bağımsız. Asla kullanılmamalı.
"Sen onu sevdin" sesinden çıkardığım anlam buydu.
" Doğru ve yanlış hakkında inanılmaz bir hissi var. Tavrını sevdim"